Aday belirlemek mesele değil, dayı-yeğen, iş ortağı, ahbap çavuş ilişkileriyle de aday belirlenebilir. Böyle aday, ancak, dayı - yeğenin oyunu alır, başkan seçilemez..
Amaç aday değil; başkan belirlemekse, son kararı verecek seçmen hesaba katılmalı, ona göre aday belirlenmeli. Bu nedenle siyasi parti genel merkezleri, aday değil; seçilebilecek adayları belirleyebilmek için, bir çok yöntem kullanıyor; ince eleyip, sık dokuyor.. Dünkü yazımda,AKP Yer. Yön. Sor. Gen. Başk. Yard. Menderes Türel’in, ‘AKP’de adayların yedi aşamalı bir elemeden geçeceğini’ açıkladığını yazmıştım.
MHP Teşk. Sor. Gen. Başk. Yard. Sayın Şefkat Çetin’in, ‘ahbap çavuş’ ilişkisine dayalı aday belirlemeyin’ derken, teşkilatların özen göstermesine dikkat çekmişti...
MHP Samsun İl Başkanı Şaban Kılıç, ‘her yiğidin farklı bir yoğurt yiyişi vardır’ dercesine farklı bir yöntemle Canik’te aday belirleme çalışması yaptı. Aday belirleme işini, 25 kişilik ilçe yönetiminden 19’u ve ‘akil adamlardan oluşan 6 kişilik bir komisyonla kolayca çözdü! Aday adayları önce alt komisyonda, sonra da ‘divan’ denilen üst komisyonda elemeye tabi tutuldu. Üst komisyon da yeniden aynı adaylar bir daha elemeye tabi tutulacaksa alt komisyondaki elemenin ne anlama geldiği de pek anlaşılmadı.
Nasreddin Hoca, bağlamanın sabit bir yerini tutarak, tellerine vuruyormuş. Görenler ‘Hocam, ne yapıyorsunuz?’ demiş. Hoca, bağlama çaldığını söylemiş. Hocam sizin dışınızdakiler, bağlama çalarken elini, aşağı, yukarı gezdiriyor, siz sabit bir yeri tutuyorsunuz, bu nasıl bağlama çalma’ demişler. Hoca, ‘onlar acemi, benim bulduğum yeri arıyorlar’ demiş.
Sayın Kılıç, Nasreddin Hoca gibi; genel merkezlerin bulamadığı bir yöntem bulmuş olabilir, ancak İlçe yönetiminden 6 kişi, aday belirlemede niçin oy kullanamadığının sebebini bilmiyor.İlçe yöneticilerinden 6 kişi oy kullanamazken, akilliklerinin nereden geldiği bilinmeyen, ehliyetli, ‘akil’ oldukları iddia edilen insanlar oy kullanıyor.
İl Başkan Kılıç’ın selefi, eski İl Başkanı Abdullah Karapıçak, aynı bölgede oturmasına rağmen bu ‘akil’ insanlar arasında yok. Parti ve partili ehliyeti aranmış da, Sayın Karapıçak, ehliyetli görülmemiş mi?, Sözü edilen ehliyet, sürücü ehliyeti ise, Sayın Karapıçak da o da var. Bu komisyon nasıl oluşturulmuş ki Sayın Karapıçak bu komisyona girememiş.Yoksa yöneticiler, orada oturduğunu mu bilmiyorlar. Belirlenen aday doğru da olsa belirleme şeklinden aday da zarar görecektir.
Dozer, kepçe, kazma, kürekle tarihi eser aranmaz, bulunsa da o artık eser olmaktan çıkar. Arkeologun fırça ile, kırıp, dökmeden eseri ortaya çıkardığı gibi; yöneticiler de doğru adayı bilimsel yöntemle bulup ortaya çıkarmalıdır. Oy kullanamayan yönetici niçin oy kullanamadığını, aday olamayan aday adayı niçin aday olamadığını bilmeli ve de ikna edilerek, belirlenen aday için, kendileri adaymış gibi çalışmaları sağlanmalıdır. Aksi durumda seçim kazanılamayacağı değişik partilerde sıkça görülmüştür. Einsteine'a göre aynı şey yapılarak farklı sonuç beklenmez. Siyaset kamu kaynaklarından yararlanma sanatı değildir; insan kaynaklarını verimli kullanma sanatıdır. İnsanı yaşat ki parti yaşasın.