Başbakan, "Asker provokasyona gelmedi" dedi.
Başbakan Erdoğan, “Çıkacak birisi, garnizonun duvarlarını aşacak, Türk bayrağını indirecek. O bayrağı indirirken o görevliler seyredecek. Neymiş: ‘Çözüm sürecini sekteye uğratmayalım’. Ne demek ya? O bayrağı indireni, indireceksin. Gereğini yapacaksın. Yapmıyorsan da sorumlusun. Herhalde ben Ankara’dan gelip de o bayrağı indireni indirmeyeceğim” dedi ve devam etti:
Askerin, polisin burada bahanesi olamaz, gereği neyse onu yapacağız, yollar kesiliyor, ne olacak? Çözüm süreci sekteye uğramasın. Böyle bir mantık olmaz. Gelip yolları kesen bu eşkıyalara, teröristlere orada jandarması da polisi de haddini bildirecek. Durum ne olursa olsun. Bir devletin görevi, yol, can, mal emniyetini sağlamaktır.
Görevini yapmayanlardan bazıları görevden alındı, alınacak olanlar var. Görevini yapmayan iki yetkilinin yeri değiştirildi. (Benim notum : Oradan daha kötü bir yer olmadığına göre; provokasyona gelmeyen asker için bu ceza değil; ödül olmuştur)
Başbakanın yukarıdaki sözlerinin altına muhalefet de, paralel de üçgen de imza atar. Fakat Başbakan sözünü bitirmiyor devam ediyor, halka söylenen başka görevlilere söylenen başka. Bakın devamında ne söylüyor.
"SENARYO ÇOK AÇIK"
Senaryonun çok açık olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, “Eğer o maşa, o sırada vurulursa terör örgütü ve HDP kitleleri tahrik edecekti. Bu alçakça eylemi gerçekleştirdiğinde de MHP ve CHP tarafından, malum medya tarafından bayrağın indirilmesi fırsat olarak kullanılacaktı” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan,bayrağı indirenin vurulması gerektiğini belirtirken, arkasından da askerin teröristi vurmayarak provokasyona gelmediğini söylüyor. Böylece askere verilen mesajla, seçmene verilen mesaj birbirinin tam tersi.
Basında ‘vur’, genelgede ‘dur’ diyor. Olaylar bu farklılıktan kaynaklanıyor.Asker her kamu görevlisi gibi; basın açıklamasına göre değil, genelgelere göre hareket eder.
Üniforma sünnet kıyafeti değildir
Başbakan basın açıklamasında söylediklerini güvenlik güçlerine de söyleseydi, Lice’de silahlı saldırıya uğrayan askerlerin silah kullanması sonucu iki kişinin ölmesinin ardından askerlerin silahları toplanarak balistik muayeneye gönderilir miydi? Askere ödül verilmesi için yapılmadığını herkes biliyor.
Her olaydan sonra silahları balistik incelemeye giden asker, bayrağa saldırıyı bırak, arkadaşı şehit edilirken de silah kullanmakta tereddüt ediyor. Her ne olursa olsun, silah kullanamayacağı bilinen askerin caydırıcılığı olmaz. Kışlaya da girilir, bayrak da indirilir, yol da kesilir...
Amaç PKK'lı öldürmek değil; bayrağın indirilmesini engellemektir.Asker silah kullanmadan da birliğe giren bir kişiyi etkisiz hale getirebilirdi. Müdahale etmeden seyrediyorsa, asker acizdir, üzerindeki üniforma da sünnet kıyafeti olarak görülür.
Kemal Tahir diyor ki ‘İzmir işgal altındaysa, Manisa bir bölük askerle teslim alınır.’ Burada da Lice’de aksar silah kullanamazsa Diyarbakır’da birliğin bayrağı indirilir.