İngiltere’de 1997’de Muhteşem Süleyman (Kanuni Sultan Süleyman) Sergisi'nin açılışında Semra Özal, İngilizce yanlış telaffuz edip ‘‘Law making'' (kanun yapmak) yerine büyük pot kırarak ‘‘Love making'' (aşk yapmak) deyince Prenses Diana başta olmak üzere protokol kahkahayı atmış, bu durum uzun süre Türk Basını'na da konu olmuştu. Semra Özal yanlış telaffuzla kanun yapan adam (Kanuni) yerine aşk yapan adam ifadesini kullanmıştı.
Semra Özal’ın potu, Türkiye’de senaristlerin esin kaynağı oldu. ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisi çekildi. Kanuni Sultan Süleyman (K.S.S) hayatını haremde geçirmiş gibi tanıtıldı. Kanuni Osmanlı Hakanlığını, İslam dinini ve adaletini dört kıtaya yaydı. Hakanlığı döneminde Avrupa’nın ortalarından Asya’nın ortasına kadar seferden sefere koştu. Zamanının büyük imparatorluklarına (İngiliz İmp.) asker değil; mektup göndererek istediğini yaptırdı. Yapmayanların imparatorluklarına son verdi (Avusturya – Macaristan İmparatorluğu). Koyduğu kanunlar sadece Osmanlı topraklarında değil dünyanın her yerinde geçerli oldu. Ömrünü haremde geçirmiş gibi gösterilen Kanuni 46 yıl sürdürdüğü hakanlığı döneminde son nefesine kadar Allah’ın(c.c.) emirlerine uydu, yasaklarından kaçındı. Son nefesini de seferde verdi. Allah (c.c.) mekanını Cennet etsin
Muhteşem sansür
Muhteşem Yüzyıl dizisinin bugüne kadar televizyonların en çok izlendiği saatte (prime time) yayınlanmasına izin verilmesi Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK’ün) görev kusurudur, bu diziyi engellemek sansür değil ‘Muhteşem Sansürdür), yani; sansür değil gereğinin yapılmasıdır... Sayın Başbakan’dan önce RTÜK bu diziyi durdurmalıydı. RTÜK üyeleri hakkında görevlerini ihmalden dava açılmalıdır. Aslında basında geçen bu kadar tartışmadan sonra da savcılar açıklamaları suç duyurusu olarak kabul edip dava açmazlarsa, savcılar da görev kusuru işlemiş olurlar. Herkes uyusa da Sayın Başbakan gerekli uyarıyla suç duyurusunu da yapmıştır. Devletin konuyla ilgili iki kurumu RTÜK ve Cumhuriyet Savcılığı görevini yapmayınca Sayın Başbakan durumdan vazife çıkararak müdahale etmiştir. Başbakan Erdoğan, bir telefonla halledebileceği işin olgunlaşmasını beklemiş ve meyvelerini de toplamıştır. Asker için söylenen ‘herkes uyurken biri var uyumaz, nöbettedir kışı yaz’ tanımının kendisi için yapılmasını sağlamıştır.
Dizileri gerçek gibi…
‘Hiç okumayandan daha tehlikelidir, her okuduğuna inanan.’ sözünde anlaşılacağı üzere Türkiye gibi; okumayan, eğitimsiz toplumlarda diziler gerçek, gerçekler de dizi gibi izlenir. Hal böyle olunca bu hayal ürünü senaryoyla çekilen, en çok TV izlenen saatte oynatılan dizi belgesel etkisi yapıyor ve öğrenciler tarihi bu diziden öğreniyor.
Muhteşem atalarımız aşağılanırken, hükümet, RTÜK, Cumhuriyet savcıları, siyasi partiler, eğitim sendikaları, sivil toplum örgütleri uyumuştur. ‘Muhteşem Yüzyıl’ tarih değil bir filmdir. Filmlerde de senaryolar ilgi çekip izlenmek üzerine kurgulanır mı diyorsunuz. O zaman ne demeniz gerekir? Dizinin başında ‘dizide geçen olay ve kahramanların gerçekle ilgisi yoktur’ yazılır ve söylenir, isimler değiştirilir, imparatorluk da Patagonya veya Saksonya olarak işlenirse suç olmaktan çıkar. O zaman kurgudur denilebilir.
Öğrenci dizileri de…
Birçok öğrenci dizisinde de aynı suç işleniyor. ABD’de bir öğrenci dizisinde kız öğrenci kısa şort giyiyor diye ABD’ RTÜK’ü diziye ağır ceza kesti. Dizi yapımcıları itirazlarında, ‘Amerikan gençliği kurgu ve gerçeği ayrıt edebilecek eğitim düzeyine sahiptir’ iddiasında bulunduysa da en çok TV izlenen saatte yayınlanan dizi kahramanlarıyla, gençler kendilerini özdeşleştiriyor ve onları örnek alabiliyor gerekçesiyle mahkeme itirazı reddetti. Yani gençliğin eğitimi sözde demokratik özgürlük gibi kuru ifadelerle geçiştirilemiyor. Sağlıklı nesil olmadan, sağlıklı demokrasi olmaz. Bizim öğrenci dizilerimizin çoğu yayın saatlerine göre yasak kapsamına giriyor.