Türkiye'de 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra konteyner ve çöp kutularına konan bombalarla yapılan saldırılarda çok sayıda kişi hayatını kaybedince konteyner ve çöp kutuları kaldırıldı, terör bitti derken Covid-19 salgını başladı, kaldırılan çöp kutuları yerlerine konmadı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamalarına göre; çok şükür bugün terör ve salgın tehlikesi yok. İlkadım dışında çöp konteyner ve kutuları tüm ilçelerde yerlerine konurken İlkadım’da insanlar çöplerle birlikte yaşamaya devam ediyor.
Sabah ve akşam belirli saatlerde evlerin önüne bırakılan çöpler çevre kirliliğine neden olurken, çöp için sabah erken kalkıp, akşam eve erken gelmek ya da çöple birlikte yaşamak zorunda kalıyor İlkadım sakinleri.
Evlerde küçük tamirat yapanlar çöpleri yanında gezdirip, başka ilçelere taşımak zorunda bırakılıyor. Bu yanlış uygulamayla adeta insanlara ‘Çin işkencesi’ çektiriliyor. Sayın Demirtaş, diğer ilçelerde sorun olmayan konteyner ve çöp kutuları İlkadım’da da sorun olmayacağına göre en kısa sürede yerlerine konulmasını ve işkenceye son verilmesini istiyor İlkadım’da oturanlar.
Sayın Başkan yer altı konteynerleriyle bu konuda öncülük yaptığınız gibi; bir adım daha ilerisini yapın; kağıt, karton, pet şişe, cam şişe, alüminyum kutu içecekler, naylon torbalar, piller ve diğerleri için çok amaçlı kutular yaptırırsanız memleketin ekonomisini de katkıda bulunursunuz.
O TAKSİ DURAĞI İÇİN UKOME KARARI VAR MI?
Samsun BB, Mimar Sinan Tramvay (Üniversite yönüne giden) durağının karşısına apartmanın önüne ‘Akıllı Kavşak’ düzenlemesiyle birlikte gecekondu gibi taksi durağı koydu.
UKOME kararı olmadan bir yere taksi durağı yapılamaz! Söz konusu taksi durağı için UKOME kararı var mı? Varsa neye göre var? Apartmanın önünde araç park edilecekse öncelik, apartman sakinlerinin değil mi? Edilemeyecekse taksi durağı nasıl yapıldı?
Başkan Demir’in rahatsızlığı nedeniyle Samsun’dan uzak kalması mı birileri tarafından fırsata dönüştürüldü? Başkandan konuyla ilgili açıklama bekliyoruz, UKOME kararı, Başkanın konudan haberi ve onayı var mı?
SEBEP: EĞİTİMSİZLİK VE CEZALARIN YETERSİZLİĞİ
SONUÇ: TRAFİKTE KATLİAM
Türkiye’de meslekte acemilik, kural ve yasalara uymama, ihmal dikkatsizlik, tedbirsizlik, kısacası eğitimsizlik (cehalet) ve cezaların yetersizliği nedeniyle sürücüler canavara dönüştü; 24 saat içinde kazalara müdahale eden sağlık ve güvenlik görevlileri, haber yapan gazetecilerin de içinde olduğu 35 kişi hayatını kaybetti.
Neymiş? Kaza yapan tırın freni boşalmış, otobüsün sürücüsü birden bire kontrolünü kaybetmiş. Aracı kontrol edemeyen kişinin direksiyonda, freni boşalan aracın trafikte işi ne? Araçlar belirli aralıklarla muayene edilmiyor mu? Neden fark edilmemiş? Freni boşalan araç kalabalığın üstüne mi, en az zayiat verecek yöne mi sürülür? Görüntülere göre kaza değil; adeta katliam yapıldı.
Kaza yapan tır insanların en yoğun olduğu yere sürülürken, otobüs duramayacağı hızla gittiği için devrildi ve sürüklendi. Sürücüler yeterince eğitilse, hapis ve tazminat cezaları caydırıcı olsa bu felaketler yaşanmayabilirdi. Her kazadan sonra sürücü ve firma sahibinin mal varlığına en konulup yüksek tazminat ve hapis cezası caydırıcı olur.