Vakti gelmeden vakit namazı kılınamayacağı gibi; bayram namazı kılınmadan kurban kesilmez, bayramlaşma olmaz! Biz bayramdan önce sosyal medyadaki bayramlaşmaları eleştirirken Samsun, Sakarya, Sinop’ta Kurban bayramından önce arife günü bayramlaşma yapıldı.
Bayramda Samsun’da olamayacaklar gitmeden önce birbirleriyle bayramlaşabilir, birbirlerinin gelecek bayramlarını kutlayabilirler, ancak bu istisnai kişilerden dolayı bayramda burada olanların bayram gelmeden bayramlaşması Rusulullah’ın uygulamalarına göre doğru değildir.
TRAMVAYLAR LEBALEP, KLİMALAR KAPALI!
Samsun BB Sayın Demir, Eski Başkan Yusuf Z. Yılmaz zamanında olduğu gibi tramvayları, yazın 01.00’e kadar çalıştırmıyor. Bu nedenle insanlar çok mağdur oluyor. İlkadım’da yeterince yeşil alan olmadığı için, klimasız evlerde durmak imkansız hale geliyor. Klima olsa da fatura sorun olacağından kullanılamıyor.
Sıcaklar mevsim normallerinin üzerinde olmamasına rağmen insanlar adeta Atakum’a denize akın ediyor, sahilde ve denizde gece geç saatlere kadar vakit geçiriyor.
Saat 20.00’den itibaren belediye otobüsleri belirli hatlarda hizmeti kesiyor, 23.00- 24.00 arası sadece E! Çalıyor.. Gündüz iyi kazanıyor olacaklar ki 24.00’ten sonra dolmuşlarda çalışmıyor. Aracı olanlar da akaryakıt zamları yüzünden toplu ulaşımı tercih ediyor.
Bayramda toplu ulaşım da ücretsiz olduğu için çoluk çocuk, engelli engelsiz herkes 24.00’teki son tramvaya biniyor. Atakum - Tekkeköy, 24.00 tramvayında pazartesi günü en az 500 kişi vardı. Mimar Sinan’da ilk üç kapıyı pas geçerek ancak 4. kapıdan binebildim.
Dışarısı benzemese de içerisi hem kalabalık hem de rengarenk insanlarıyla Hindistan, Pakistan, Afganistan gibi; yolcular balık istifi, kutuplarda penguen dizilişi tramvay lebalep dolu. Kocaman engelli araçlarıyla binenler de çabası. Klimalar çalışmıyor, içerisi bildiğiniz yüksek ısılı hamam, sauna gibi; terden sırılsıklam olduk.
Tramvayı kullanan vatmana ulaşılmıyor. İnip vatmana gidersen, yeniden binemeyebilirsin, derken Fener durağında klimalar açıldı ve kısa sürede içerisi nefes alınabilir hale geldi. Sorun tramvayda değil; vatmandaymış.
Belli ki ön bölümde bulunanlar vatmanı uyarmamış, aç tokun, vatman yolcunun halinden anlamaz. Kitlesel davranışlarda IQ ortalaması tek rakama düşmüş insanımız böyle; hakkı olan yerde hakkını, olmayan yerde de haddini bilmez. Büyük elbise için büyük kumaş gerekir. Siyasetçiler siyaset üretirken bunu asla akıllarından çıkarmamalı.
DİYANET YOLGEÇEN HANINA DÖNDÜ
Cumhurbaşkanı ve AkParti Gen Bşk Erdoğan’ın yeniden seçilmesinin önündeki engellerden birincisi ekonomi ikincisi ise Diyanet ve Kızılay başkanı gibi liyakatsiz yöneticiler olacaktır. Bazı şeyler göründüğü gibi değildir; böyle yöneticilerin getirisi götürüsünden azdır.
İsmailağa Cemaati’nin önde gelen isimlerinden ‘Cübbeli Ahmet Hoca’ diye bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, Diyanet’e ‘Vehhâbîleri camilerde konuşturarak iç savaşı körüklüyor ve destekliyorsunuz’ diyerek ‘iç savaş’ uyarısı yaptı, Diyanet’in kontrolü kaybettiğini ileri sürdü.
Türkiye ve diyanet camileri her önüne gelenin izin almaksızın rahatça girip çıktığı, girenin çıkanın belli olmadığı; İslam’ın emir ve yasakları dışında; siyaset/ticaret her şeyin konuşulduğu, para için namaz kılınan; devletin ekmeğini yiyen devlete düşman belirli tarikatların yolgeçen hanına döndü.
İslam namaz kılmayı emrediyor, ancak Kuran’da ‘Vay namaz kılmayanların haline diye’ bir uyarı yapılmadığı halde, birçok yerde ‘Vay o namaz kılanların haline ki hem namaz kılarlar hem kul hakkı yerler, camiyi kişisel veya siyasal amaçları doğrultusunda kullanır, siyaset ve ticaretlerine alet ederler’ mealinde uyarılar var. Konya’da katledilen Kardiyoloji Uzmanı Doktor Ekrem Karakaya'nın ardından ‘ İşi bırakan Doktorların katli vaciptir’ şeklinde fetva veren imamın arkasında namaz kılınır mı? Araksında namaz kılmak bir tarafa böyle birine insan denir mi?
Ünlü: ‘Diyanet İşleri Başkanlığı, Kuveytli Vahhabi ‘Şeyhi’ Osman El Hamis’in haziranda Sakarya’da Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı bir camide Suriye ve Iraklı çok sayıda Arap’la namaz kılıp, vaaz vermesi, selefîliğe /vehhabîliğe hizmet, millete ihanettir. Akit Gazetesi’nin dağıttığı Vehhâbîlerin en büyük kitabı ‘Kitabu’t-Tevhîd’i okunmaması ve yakılması hususunda uyarıyor. Sonuç olarak; Osmân el-Hamîs ve Mahmûd el-Hasenât gibi ve benzeri kişilerin Türkiye’ye giriş çıkışları acilen yasaklanmalıdır’ diyor.