Cengiz Enerji sahibi Mehmet Cengiz, bugüne kadar koyduklarının en büyüğünü; tam 600 MW’lık Doğalgaz Çevrim Santralini (DÇS) kimseye hissettirmeden Tekkeköy’e koydu.Çevreye etkisinin bile gözle görülüp, hissedilecek olmasına rağmen, koskoca santrali kimsenin görmemesi inanılacak gibi değil.
Bölgeden çevre hassasiyeti olanlar aradığında yanlış olduğunu düşündüm, ısrar edilmesi üzerine Cengiz Enerji’nin lisans sözleşmelerine ve Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporlarına baktım. Bir taraftan Almanya’daki yapımcı firmanın yetkililerini ararken, diğer taraftan da Cengiz Enerji’nin İstanbul’daki yöneticilerine ulaşmaya çalıştım Arkadaşlar her iki tarafla da bağlantı kurduklarında gerçekten ‘atı alan Üsküdar’ı geçmiş’, Cengiz, gaz borularını döşemiş, santrali de Tekkeköy’e koymuştu. Ancak firma yetkilileri santralin çevreci olduğunu söyleyince neredeyse aradığıma pişman oldum. Bunca kirli yatırım dururken içlerinden çevreci olanını araştırıp, soruşturmamız hoş olmazdı.
‘Bubi tuzağı’ gibi
Ben de çevreci deyince güneş enerjisiyle elektrik üretilecek zannettim. Çünkü Almanya Türkiye kadar güneşli olmadığı (yılda 1500 saat) halde, elektrik enerjilerinin önemli bir bölümünü güneşten sağlıyor. Bir metre karelik bir panel ortalama yarım günde 5 KWh elektrik üretiyor, bu enerji yarım metre küp doğalgaza, yarım litrelik kalorifer yakıtına denk geliyor. Bir de ne göreyim, bildiğimiz DÇS allanmış, pullanmış, içinde ‘bubi tuzağı’ bulunan hediye paketi gibi sunulmuş.
Lisans sözleşmesi yapıldığı zaman 900 MW’lık DÇS onayı alınmış, ÇED raporu hazırlanmış. Ancak o zaman bölgede enerji santrali yoktu. Şimdi ise irili ufaklı ona yakın santral var.
OMW 900 MW DÇS (Kozluk)
Alarko Enerji 485 MW DÇS (Çarşamba)
Tefken Gaz 800 MW (Tekkeköy)
Ceangiz Enerji. 238,9 MW, AKSA Samsun 1 ve 2 131 MW
2 adet 600 MW’lık DÇS’ye dönüştürülecek ithal kömürle çalışan santral.
Tefken Toros - Sülfirikasit üretiminin yan ürünü proses ısısından elektrik üretimi 22 bin 737 KWh v.b. gibi.
Havada sülfürün nemle birleşerek asit yağmurlarına dönüşecek olması hesaba katıldığında bölgenin santral yapımına uygun olmadığı görülecektir.
Toplam çevresel etki değerlendirilmedi. İhale kanunu delmek için ihalelerin bölünerek yandaşlar arasında paylaşıldığı gibi yüksek üretim yerine, bölünerek; her santral yanında ve yöresinde başka santral yokmuş gibi değerlendirildi ve uygun raporu verildi.
Birçok kirli yatırımcı sıra bekliyor. Samsun’un kurtuluş ümidi alüvyon ovaları kirli yatırım koridoruna dönüştürüldü; altın yumurtlayacak tavuk kesildi birilerinin sofrasına kondu. Samsun’un geleceği karardı. Sadece tarımsal master plan değil, hava, su, deniz tarihi eserler bile tehdit altına girdi. insanı önemseyen olmadığı için, insanları bekleyen tehlikeleri saymıyorum.