Eğitimin süresi ve sürekliliğyle yapılan uygulama reform olmasa;4+4+4 ' ten daha iyidir 8+4. Motoru olmayan 4 x 4 cip, 4 çeker de olsa 14 çeker de olsa hiçbir şey çekemez.
Bir ülkenin vatandaşlarının huzur ve refahı için öncelikli iki şey; eğitim ve yargıdır. Bunlar trenin rayları gibidir. Nasıl tren raysız gidemezse, eğitim ve yargısı bozuk hiçbir ülkede huzur ve refah sağlanamaz. Türkiye’de her ikisi de bozuktur, düzeltmek vaadiyle gelen herkes, düzeltmek bir tarafa daha da bozulmasına neden olmuştur. Eğitimsizlik yüzünden yılda yaklaşık 100 bin kişi vakti erişmeden ölmektedir. Bireysel ve ulusal kaynaklar boşa harcanmaktadır.
Eğitimimiz temel sorunu öğrencilerin yeteneklerinin tespit edilememesi ve geliştirilememesidir. Teşhis edilmeyen hastalığın tedavi edilemeyeceği gibi; tespit edilmeyen yetenek de geliştirilemez. Öğretimin amacı; öğrenciye hayat boyu ihtiyaç duyduğu bilgilerin aktarılması, öğrencinin mutluğunun sağlanması ve artırılmasıdır. Bilgisiz kişilerin yarattığı sorunlardan zarar görmemesi veya zararın azaltılmasıdır.
Bugüne kadar yapıldığı iddia edilen sözde reformların hiçbiri bu amacı gerçekleştirmediği gibi; bu amaca yönelik de olmamıştır. Hem dinini öğrenmek hem de örgün eğitim almak isteyenlerin önleri katsayı ile engeliyle kesilmiş, aynı sınava girip, aynı sayıda soru yapan öğrencilerden İmam Hatip lisesi öğrencisi olanların puanları düşürülmüştür. Eğitimde fırsat eşitliği ilkesi ihlal edilmiştir.
Eğitimin içerik ve kalitesini geliştirmek yerine öğrencilerin kılık, kıyafetleriyle uğraşılmış, gereği ve hiçbir amacı olmadığı halde temel eğitimin 8 yıl olarak aynı binalarda sürdürülmesine karar verilmiştir. Bu taşıma sırasında yüzlerce öğrenci hayatını kaybetmiş, eğitim zorlaştırılmıştır. O zaman da şimdi de eğitimde yapılanlar reform değil; aksine deformdur.
Zorunlu eğitim fiilen 4 yıla inerdi
Şimdi ise temel (zorunlu) eğitim sözde 12 yıla çıkarılırken gerçekte 4 yıla inecekti. İlk dört yıldan sonra açık öğretime geçme imkanı, eğitimden bir beklentisi olmayan milyonlarca ailenin çocuklarını okuldan almasına neden olacaktı. Bunun sonucu olarak, azalan öğrenci sayısına göre üniversitelere giriş sınavına gerek kalmayacak, sınav sorununa yapay çözüm bulunacaktı Sayı Bakan Dinçer hatayı gördü ve yanlıştan döndü. Aklın yolu birdir.
Öğretmenler sınav yapamıyor
Her şeyden önce öğrencilerin yeteneklerini belirleyip geliştirecek öğretmenlere ihtiyaç var. Bugün bu öğretmenler yoktur. Bu öğretmenleri yetiştirmeden yeteneğe göre öğrenci seçmek ve yetiştirmek sözkonusu değildir. Mevcut öğretmenler branşlarının sınavlarını sağlıklı yapamazken, yetenek tespiti ve yönlendirmeyi nasıl yapacaklar. Öğretmenler sağlıklı sınav yapabilse, öğrencilerin yetenekleri bir tarafa bilgileri ölçülebilse, bu bilgilere göre not puanıyla üniversitelere girilir, üniversite sınavlarına gerek kalmaz. Öğretmenlerin sağlıklı sınav yapamadığı açık, seçik herkesin kabul etmesi gereken bir gerçektir.
Önce bilgi sonra süre
Eğitimin içi doldurulmadıktan sonra süresi 12 değil; 22 yıl da olsa bir anlam ifade etmez. Önce süre sonra içerik değil; önce içerik belirlenir sonra o içeriğe göre uzmanlar süreyi belirler. Tencerede pişecek ürüne göre ocakta kalma süresi belirlenir, ocakta kalma süresine göre tencereye ürün konmaz.