Ekmeğin fiyatı sabit tutulup, gramajı düşürülerek veya gramajı sabit tutulup fiyatı yükseltilerek ekmeğe değişik şekillerde zam yapılırken, emek unutuluyor; emekliler süründürülüyor.
Ekmeğe uzun zamandır zam yapılmadığı iddiaları vatandaşın aklıyla alay etmektir. Bundan önceki zammı zam olarak görmeyenler, 300 gram ekmeğin yerine, 250 gram ekmeğin aynı fiyattan satılmasına zam değil de fiyat artırımı mı diyorlar? Ekmek bile artık doyasıya yenilebilecek gıdalar arasından çıkarılıp, ölçüyle yenilecek. Ekmek aile bütçesinde önemli yer tutan kalemler arasına girdi. Çok kişili, çok ekmek tüketen ailelerin Allah (CC) yardımcısı olsun.
Ekmek zammını az bulanlar emeğe; emekli maaşlarına ekmek kadar bile zam yapmadı. ‘Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu; o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır. Geçmişte çok güçlüyken, tüm gücüyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin, geleceğe güvenle bakmağa hakkı yoktur.’ diyor Atatürk. Emeklileri gözden çıkaranlar aslında milletin geleceğini gözden çıkarıyor, emeklileri açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm ediyor.
Su değil; faturası sel oldu
Merkez Bankası, belediyelerin suyu çok pahalıya sattığını belirterek, ocak ayı enflasyonunu yükselten kalemler arasında belediye su fiyatlarını da saydı ve tarihin en yüksek artışlarından birinin yaşandığını vurguladı. Bu sefer sel değil; suyun sel gibi faturaları, önüne kattığını ezip geçti, enflasyon rakamlarını altüst etti. ‘Temizlik imandan gelir’ ancak gel de bu pahalı suyla temizlik yap. Bu başkanlar seçmeni dinden, imandan ediyor… Artık temiz olmanın da bir bedeli var. Tüm tasarruf önlemlerine rağmen su faturaları kara kara düşündürüyor. Su faturalarıyla ilgili uyarımızı artık Merkez Bankası da doğruladı. Artık vatandaş ekmeği ölçülü yiyecek, suyu ölçülü içecek. Devir hesap devri.
Kanser mi içiyoruz?
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, 58 ilde içme suyu borularında kanserojen madde; asbestin olduğunu açıkladı.Asbestin kanser yaptığı tüm dünya tarafından biliniyor. Asbestli suyun karın bölgesi başta olmak üzere vücudun birçok bölgesinde kansere neden olduğu bilimsel bir gerçek. Samsun’da bu borular kullanıldı mı, kullanıldıysa, nerede kullanıldı, ne zaman değiştirilecek, değişene kadar bu borulardan su kullanacaklar ne yapacak? Açıklayan yok. Kim, hangi derecede tehdit altında bilen yok. Belediye başkanları konun zam tarafıyla ilgileniyor ve zammı ihmal etmiyor, devlet kaynakları kullanılarak getirilen suları maliyetin çok üstünde satarak, karlarına kar katıyor, belediyeye kaynak yaratıyor. Vatandaş suyun kanserojen ve ekonomik zararları hakkında açıklama bekliyor.