Hakka ve halka yakın olan gazetecilere de yakın, uzak olan da uzak olur, yerimiz sabit ve halkın yanıdır. Biz düz aynayız; ne büyük ne küçük; bize bakan kendini olduğu gibi görür. Erdoğan’ın da ifade ettiği gibi; bizi beğenmeyen ya yaptığını ya da söylediğini beğenmiyor demektir.
Cumhurbaşkanı/AkParti Gen Bşk Erdoğan, ‘Anadolu medyasının sesi ne kadar gür çıkarsa, milletimizin talep ve beklentileri de o kadar duyulacaktır. Gezi olaylarından, 15 Temmuz'a kadar yaşadığımız her kritik dönemeçte Anadolu medyası çok net bir tavır aldı.
Özgür, tarafsız ve halka karşı kendini sorumlu hisseden medyanın ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. 4. kuvvet ifadesi bizim medyamızın da sahiplendiği, sıkça referans aldığı bir kavramdır. Medyanın asli görevi de zaten vatandaş adına gözcülük yapmaktır. Millete ve memlekete hizmet eden hiç kimse böyle bir medyadan rahatsız olmaz.’ diyor.
Bizler yerel basın olarak; deniz fenerinin sisli havalarda, karanlık gecelerde gemicilere yol gösterdiği gibi halkın göremediğini görülebilir hale getirerek görmesini, duymadığını duyulabilir hale getirerek duymasını, anlamadığını anlaşılabilir hale getirerek anlamasını, bilmediğini bilinebilir hale getirerek bilmesini sağlıyoruz.
Deniz feneri karanın denize en çok girdiği burunlarda bulunur ve gemicilerin dalgalı, fırtınalı, sisli karanlık havalarda güvenli geçişinde hayati rol oynar. Korsanlar ya deniz fenerini söndürerek ya da yerini değiştirerek gemilerin kayalara çarpmasına veya karaya oturmasına neden olup, yolcuları ve geminin yükünü yağma ve talan ederler.
Fener yerinde bulunmaz ve yanması gereken zamanda yanmazsa ne kadar kaptan değişirse değişsin, sonuç değişmez; gemiler ya karaya oturur ya da kayalara çarpar parçalanır, yağmalanıp, talan edilir. Yapılması gereken feneri yerinde ve zamanında yanmasını sağlamaktır. Özgür basın varsa halk olanı biteni gösterildiği veya söylendiği gibi değil; olduğu gibi görür.
Şartlar ne kadar ağırlaşırsa ağırlaşsın, mum gibi yanarak da olsa aydınlatmaya devam edeceğiz. Yerel basın susarsa her şey susar, yerel basın göremezse hiç kimse göremez; algılar olguya dönüşür, gerçekler kaybolur, hainler kahraman olur, kahramanlar hain görünür, renkler kaybolur, her yer, her şey karanlığa gömülür. Karanlıkta insanlar değil; kan emen yarasalar görür.
Çalışabilen tüm arkadaşların ‘Çalışan Gazeteciler Günü’ kutlu olsun.