Dünya fındık üretiminin yüzde 75’ini elinde bulunduran Türkiye’nin gelecekte en büyük rakibinin bilimsel araştırmalarla üretimini artıran, doku kültürüyle çoğaltan ABD’nin olacağı öngörülüyor.
Gelecek de bir gün gelecek; yaklaşık 12 bin hektar alanda yılda ortalama 35 bin ton üretimle İtalya’dan sonra ABD’nin fındık üreten üçüncü ülke olması tehlikenin büyüklüğünü, biz görsek de görmesek de şimdiden gözler önüne seriyor.
Karadeniz Bölgesi ile aynı iklim özelliklerine sahip Oregon Eyaleti Willamette vadisinde dikimi yapılan ağaçların gelecek 10 yılda ürün vermesiyle birlikte Türkiye’nin en büyük rakibi ABD olacak.
Rekabet artınca; maliyet faktörü devreye girecek. Fındığın tek sorunu üretimi artırıp işlemek değil; aynı zamanda ucuza mal etmek; ucuza üretebilmektir.
Yapılan araştırmalar Türkiye’de fındığın diğer ülkelerden tabii ki ABD’den de pahalıya üretildiğini gösteriyor. Ucuz fındık varken pahalı fındığı kime satacağız?
Fındığını zamanında gübreleyemeyen çiftçi değişen ve gelişen şartlarda yeni piyasayla nasıl mı rekabet edecek?
Yapılması gereken; fırsat ve tehditleri bir arada görebilme, fırsatlardan sırasıyla yararlanırken, tehditlere karşı da sırasıyla önlem alabilme becerisidir.
Yani fındığın işlenmesi karlı yatırım olup destek ve teşvik edilirken, fındığı işleyenler de çiftçiyi eğitecek, destek ve teşvik edecek. Fındıkta verim arttırılacak, üretim maliyeti düşürülecek; ucuz üretilecek, Türk fındığına dünya pazarlarında rekabet gücü kazandırılacak.
Çiftçi sadece satarken değil; üretirken de kazanacak. Zincirin gücü en zayıf halkası kadardır; ne tek başına üretici ne de işletmeci kazanacak ne de her şeyi devlet ödeyecek; hep birlikte herkes elini taşın altına koyacak, hep birlikte kazanacak.
‘ÜRETİM ZENGİNİ, GELİR FAKİRİYİZ!’
TOBB Başkanı M.R. Hisarcıklıoğlu, ‘Dünya Fındık Haftası’ kutlamaları için gittiği Ulusal Fındık Konseyinin düzenlediği ‘Sakarya’da Fındığa Değer Katanlar Ödül Töreni’nde fındığı sanayi ürünü olarak da değerlendirmek ve kalitesini artırmak gerektiğini belirterek ‘Üretimi arttırıp, ihracat gelirini 2 milyar $’dan 5 milyar dolara çıkarabiliriz.
Fındıkta üretim zengini, gelir fakiriyiz, 600 bin ailenin geçim kaynağı fındığı 120 ülkeye ihraç ediyoruz, ancak bunun sadece yüzde 40’ı işlenmiş olarak ihraç ediliyor.’ dedi.
Fındık ve mamulleri sektörünün 2021 yılında en fazla ihracat gerçekleştirdiği 5 ülke sırasıyla Almanya, İtalya, Fransa, Polonya, Hollanda oldu. Türkiye ihraç ettiği fındıktan 2,5 milyar dolar kazanırken, İtalya, kendi ürettiği hariç Türkiye’den satın aldığı fındığı işleyerek 10 milyar dolar kazanıyor.
Yapılması gereken; çiftçinin eğitilmesi, bahçelerin yenilenmesi; fındığın üretim, verimlilik ve değerinin artırılması, maliyetin düşürülmesi, işlenerek değerine değer katılmasıdır.
Trabzon Ticaret Borsası (TTB)’nın yıllar önce verim ve kaliteyi arttırmak için başlattığı çalışmaların olumlu sonuçları görülerek örnek alınıyor.
Üretimi artırmak, maliyeti düşürmek, işlemek bu üç ayaktan hiçbiri diğerinden daha az önemli değil; Türkiye’nin hepsini bir arada yapabilecek potansiyeli var.İş işten geçmeden, işi bilenler; üniversiteler, ziraat odaları, yatırımcılar iş başına!