Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, Samsun’daki okullar arasındaki farklılığın eğitimcilerin ilgi, heves ve heyecandan kaynaklandığını belirterek ‘Herkes benim taşıdığım heves ve heyecanı taşımalı, başarı tespit edilerek ödüllendirilmeli, başarısızlık da sorgulanmalı’ dedi.
Samsun’da eğitim Bulvar’ın altına sıkıştırılmış bir durumda, veli sahte belgeyle, belirli okullara kayıt yaptırıyor. Eğitimde ciddi bir dengesizlik oluşmuş. Veliler öyle veya böyle çocuklarını Bulvar’ın altındaki okullara kaydettiriyor. Okul girişlerine gerek yok, sadece çıkışlarda okulların önlerindeki servis araçlarını gördüğünüzde durumun vahametini anlayacaksınız. Vahamet diyorum; mahallesindeki okullara değil de buralara çocuklar niçin kaydettiriliyor? Sorun müdürün eskiliği veya yeniliğinde değil; eğitimcilerin istek ve heyecanından kaynaklanıyor.
Şehrin üst kısımlarında sınıf mevcutları düşük olduğu halde, alt kısımlarda kalabalık sınıfların daha kalabalıklaştırılması için müdürlerin kapıları aşındırılıyor. İmkanları birbirinden farklı olmayan bu okullarda, birbirinden farklı eğitim ve öğretim yapılıyorsa bu öğrenci, öğretmen ve idareci profiliyle ilgilidir. Devlet derhal herkesin kendi mahallesinde eğitim ve öğretim yapmasını; eğitimde fırsat eşitliğini sağlamalı.
Vatandaşı gayri meşru yollara sevk etmemelidir. Kimse oturmadığı yer için ikamet belgesi almak zorunda kalmamalı. Görevini yasalara uygun yapan kamu görevlileri zan altında bırakılmamalı, istismar edenler de cezalandırılmalıdır.
Ciddi trafik sorunları olan Samsun için okul servisler yeni sorun yaratıyor, sorunlara sorun katıyor. Herkes istediği eğitimi kendi mahallesindeki okulda alırsa, servise gerek kalmaz; veli masraftan kurtulur, trafik de rahatlar.
Okullar arasındaki fiziki yapı, eğitim kalitesi ve öğrenci profili eşitlenmeli. Yapılması gereken buyken, MEB 4 yılını dolduran 7 bin müdürü görevden aldı.
Okulları tercih edilen başarılı müdürleri sırf 4 yılını doldurdu diye görevden almak, başarıyı ödüllendirmek yerine cezalandırmak değil de nedir?
Görevine son verilen müdürler için, okulun en kıdemli öğretmeni, kıdemi en az olan öğretmeni, okul aile birliği üyeleri, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü heyeti değerlendirme yaptı, puan verdi. Bu değerlendirmeler sonucunda puanı 75′in altında alan kalan 7 bin okul müdürünün görevine son verildi. Bu okul müdürleri öğretmenliğe geri dönecek ya da boş okul müdürlüklerine talip olabilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın subjektif kriterlerle yaptığı bu uygulaması eğitimde reform mu, yoksa deform mu yaratacağını hep birlikte göreceğiz.