Çok önemli kişiler (VİP) İYİ Parti’yi tercih etti. Basın Yayın Gazeteciler Cemiyeti (BYGC) Yönetim Kurulu’nda beraber çalıştığım; başta Habertürk olmak üzere değişik gazetelerde yazan, TV’lerde yorum yapan, milletin dertlerine derman veya tercüman olan, Türk Dünyasında yakından tanınan ve sevilen, Yozgat Bozok Üniversitesi İktisadi / İdari Bilimler Fak Dekanı Prof Dr Kürşad Zorlu İYİ Parti’ye üye ve parti sözcüsü oldu.. Gelir gelmez canlı yayınlara yerinde ve zamanında müdahaleleriyle İYİ Parti’ye çok şey katacağını gösterdi.
Kürşad Zorlu, Turan Çömez ve Ahmet Eşref Fakıbaba için transfer ifadesi yanlış; Zorlu başka partide siyaset yapmadı, Çömez çoktan Ak Parti’den ayrılmış; köprünün altından çok su, üstünden çok insan geçtikten sonra bu tercihi yaptı.
Sözünü dudaktan, gözünü budaktan esirgemeyen Fakıbaba ise başkaları gibi sadece mensubu olduğu partiden değil; aynı zamanda milletvekilliğinden de istifa ederek sıfırdan başlayacağını, yeni bir sayfa açacağını ilan etti. Bu bir transfer değil; tercihtir.
Cumhurbaşkanı/AkParti Gen Bşk Erdoğan’ın başbakanlığında doktoru, özel kalem müdürü ve milletvekili olan, Türk Ocağı yöneticiliğim sırasında ‘Beyin fırtınası’ programlarımıza iki kez katılan yakından tanıdığım Turan Çömez de İYİ Parti’ye geçti.
Çömez’in Samsun ziyaretlerinin birinde OMÜ Rektörü Ferit Bernay, kadrosuzluk gerekçesiyle 50’den fazla yardımcı doçentin işine son vermiş, daha sonra yerlerine başkalarını almıştı. Çömez zamanın Başbakanı Erdoğan’ı aradı. Erdoğan Gaziantep’e gitmek üzere havaalanı yolundaydı, Gaziantep mitinginde ve sonrasında konuya geniş yer verdi ve mağduriyetlerinin giderilmesinde rol oynadı.
Başka bir ziyaretinde erken saatte havaalanından gelmiş, aynı saatlerde Samsun BB’de ‘A Takımı’ operasyonu’ yapılmıştı. Zamanın Başsavcısını aradı operasyon için yeterince bilgi ve belge olduğunu açıkladı, mesai bitiminde de Başsavcıyı ziyaret etti. Başsavcı bu açıklamadan dolayı tenzili rütbeyle Balıkesir’e gönderildi. Çözüm odaklı çalışan Çömez, milletvekili iken de hükümetin yanlışlarını açık, seçik söyleyip Erdoğan’ı uyarıyordu.
İki dönem Urfa Belediye Başkanlığı ve milletvekilliği yapan, eski bakan Fakıbaba, Zorlu ve Çömez gibi çok önemli kişilerin İYİ Parti’ye geçmesi, İYİ Parti’nin siyasi çekim merkezi olduğunu gösteriyor.
Fakıbaba, 2004’te Ak Parti’den Urfa belediye başkanı seçildiği halde, 2009’da Ak Parti İl Teşkilatı, taleplerini karşılamadığı gerekçesiyle aday gösterilmesine karşı çıktı. Erdoğan teşkilatın adayının adayın kazanıp kazanamayacağını sordu.
‘Ceketinizi koysanız seçilir’ cevabını alan Erdoğan da kampanyayı bu doğrultuda yürüttü ve seçime bağımsız giren Fakıbaba kazandı. Erdoğan Urfa’ya gelince seçmen balkonlara ceket asarak tepkisini gösterdi. Erdoğan da kendi yanıltan teşkilatı görevden aldı. Daha sonra yeniden Ak Parti’ye geçen Fakıbaba 2015 Haziran / Kasım ve 2018 Seçimlerinde milletvekili seçildi, bir yıl da bakanlık yaptı.
‘Hangi partiye oy vereceksiniz?’ sorusunu yanıtlamaktan kaçınan seçmenin tercihi ‘kesinlikle oy vermeyeceğiniz partiler’ sorularak vereceği veya verebileceği parti belirlenir.
Tanınmış, nitelikli, sevilen kişilerin katılımıyla; oy verilmezlik oranı düşük İYİ Parti, partiler arası oy geçirgenliğinin çekim merkezi olmasının avantajıyla doğru program, doğru aday, yeterli tanıtımla büyük başarılara imza atabilir.
Batı’da kader doğru zamanda, doğru yerde, doğru kişiyle karşılaşmak olarak tanımlandığı gibi, siyasette de doğru zamanda doğru yerde doğru şeyler yapılır, doğru sözler söylenir ve de doğru adaylar gösterilirse oy verebilme ihtimali olan herkesin oyu alınabilir. Partilerin aldıkları oylarla alabilecekleri oylar birbirinden çok farklıdır.
Oy vermeyi düşünen seçmene adeta ‘bize oy vermeyin’ dercesine genel başkanın gösterdiği yanlış adaylar, sözcülerin veya partinin ekran yüzlerinin yaptıkları yanlış açıklamalar, yapılması gerekeni yapmayıp, yapılmaması gerekeni yapan teşkilatlar, olaylar karşısında takılan yanlış tavırlar yüzünden seçmenin yüzde doksanının oy verebileceği bir parti baraj altında kalabilir.