Elazığ havaalanında pazar günü alışılagelmedik ancak alışmamız gereken bir olay yaşandı. AnadoluJet pilotu, kurallara uygun bir şekilde uçağa binmeyen, helikopterden iner inmez korumalarıyla birlikte direkt uçağa geçen Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin ile Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş'a uluslararası uçuş kuralları gereği güvenlik kontrolünden geçmeyen yolcuların uçağa alınamayacağı uyarısında bulundu.
Komutan ve Gen Müd, kuralları hatırlatan görevlilere teşekkür ederek güvenlik kontrolünden geçmek üzere VİP salonuna gitti. Ancak kalkış saatinde geldikleri için uçağın kalkış saati 20 dakika gecikti. Olan bitenden habersiz kule uçağa kalkış emri verdi ve uçak Komutan ve Gen Müdürü almadan havalandı.
Olaya tanık olan CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol olayı bu şekilde doğruladı, Komutan ve Gen Müdürün itirazsız bir şekilde görevlilerin talimatlarına uydunu söyledi ve kendisinin de Komutan ve Gen Müdüre zaman kazandırmak için uçağa araçla değil; yürüyerek gittiğini, ancak Komutan ve Gen Müdürün yetişemediğini, havaalanında kaldığını söyledi.
ALIŞMAMIZ GEREKEN GÜZEL HAREKETLER BUNLAR
Yasa ve kurallar küçük sineklerin takılıp kaldığı, büyük sineklerin delip geçtiği örümcek ağları değildir. Pilotun ayrım göstermeden uçuş kurallarını hatırlatması ve kurallara uymayanları uçağa almamasının yanında geç kaldıkları için uçuş kurallarına uymayan Komutan ve Gen Müdürün, uyarılınca olumsuz bir tepki göstermemesi, hatırlatanlara teşekkür ederek kontrol noktasına gitmesi çok doğru ve yerinde bir davranıştır. Olaya tanıklık eden milletvekilinin olayları olduğu gibi aktarması ve de geciken yolculara zaman kazandırmak için uçağa yaya gitmesi de övgüye değerdir.
Kötü örneklerin salgın gibi hızlı yayılmasının yanında iyi örnekler de çoğaldıkça davranış biçimine dönüşecektir. Komutan ve Gen Müdür geç kaldılar, Ankara’ya geç saatte ulaştılar, zaman kaybettiler, ancak birçok etkili ve yetkili tarafından zaman zaman ihlal edilen uçuş kurallarına herkesin uyması gerektiğini gösteren davranış kazandırdılar. Alışık olmasak da yapılması gerekenleri yaptıkları için, başta pilot olmak üzere havaalanı görevlileri ve tüm tarafları kutluyorum.
İran’da Ebrahim Raisi'nin 2021’de cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte baskılar da polis kuruşunu ve işkenceyle hayatını kaybedenlerin sayısı da artıyor, her geçen gün İran’da ‘Molla Rejimi’ biraz daha fazla sarsılıyor.
Ordu ve yargı gücünü elinde bulunduran Rejim yolsuzluk, adaletsizlik ve haksızlıkların üzerine gideceğine baskıyı artırıyor, protestolara destek veren aydın, sanatçı, sporcular, eski Cumhurbaşkanı Rafsancani'nin kızı ‘göstericileri kışkırttığı’ iddiasıyla gözaltına alındı, rejim düşmanı ilan edilerek tutuklandı.
Protestocular da şiddete şiddetle karşılık vermeye başladı, araçlar, kamu binaları ateşe verildi. Kadınların başlattığı ayaklanma toplumun tüm kesimlerine yayıldı.
Protestocular Türkiye, İran, Irak sınırındaki Uşnu şehrini ele geçirdi. Rejim yanlılarının da sokağa çıkmasıyla birlikte iç savaş tehlikesi baş gösteriyor. Sorunlar tamamen iç güçlerden kaynaklanmasına rağmen, İran yönetimi dış güçleri suçlayarak bodrumda kaybettiğini sokakta arıyor. Kaybedilen kaybedildiği yerde aranırsa bulunur. Bodrumda kaybedilen sokakta aranarak bulunamaz, İran bu kafayla bu krizden çıkamaz.