Cumhurbaşkanı/Ak Parti Gen Bşk Erdoğan daha önce ‘Bu can bu bedendeyken yapmam’ dediği birçok şeyi yaptı. Strateji gereği Ak Parti’nin kaybettiği oyların diğer ittifaklara gitmemesi için, MHP kendi listesiyle seçime girdi, YRP Cumhur İttifakı’na alındı.
CHP Gen Bşk Kılıçdaroğlu, ittifaka aldıkları ve almadıklarıyla seçimin sonucunu lehine değiştiremezken, Erdoğan fırsat ve tehditleri bir arada gördü, fırsatlardan sırasıyla yararlandı, tehditlere karşı sırasıyla önlem alabildi. Kılıçdaroğlu bu stratejiyi gerçekleştiremedi ve seçimi kaybetti.
Joanne Greenberg’in ‘Sana gül bahçesi vadetmedim’ romanındaki gibi Kılıçdaroğlu’na kimse demokratik; eşit şartlarda yarışılacak seçim vadetmedi. Ne ile karşılaşacağını bildiği halde aday oldu.
Seçime kısa bir süre kaldığı halde Davutoğlu ‘Halam’, Babacan ‘Seçmenim CHP’ye oy vermiyor’ dediği halde CHP’lilerin kaşıkla topladığını, Kılıçdaroğlu bol keseden kepçeyle diğer partilere dağıttı. Aday belirlenmeden önce yazdığım gibi ‘taşıyıcı annelik’ yaptı.
Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Gen Bşk Akşener, 2019 Yerel seçimlerinde ittifak yaparak İstanbul, Ankara, Adana, Mersin, Antalya başta olmak üzere Cumhur İttifakı partilerinde olan büyükşehir belediyelerinin çoğunu Millet İttifakı / CHP adaylarının kazanmasını sağladı. Adana’da 1. Parti MHP, ikinci parti; Ak Parti olduğu halde BB bu ittifakın adayı kazandı.
Millet İttifakı ve ‘6’lı Masa’ Genel Başkanları cumhurbaşkanı adayı yıpranmaması için adayı açıklamadıklarını söylemelerine rağmen Kılıçdaroğlu adaylığını açıklamış gibi; Erdoğan sürekli Kılıçdaroğlu’nu hedefe koydu ve yıprattı.
Şimşekleri üzerine çekerek başka birisini aday gösterecek derken, Kılıçdaroğlu kendi adaylığını açıklayarak Erdoğan’a değil; Akşener’e hatta kendi seçmenine ters köşe yaptı. Başarılı işlere imza attığı Akşener’le değil; SP, GP, DP ve Deva Partisinin desteği ve onayıyla Akşener’in mutabakatına gerek duymadan cumhurbaşkanı adaylığını açıkladı.
Akşener’in masadan kalkmasıyla harekete geçen Kılıçdaroğlu medya ve sosyal medyası Akşener’e ağır hakaretlerde bulundu, İYİ Parti’nin oy kaybetmesine neden oldu. Göz olanı akıl olacağı görür; Akşener uyarısında haklı çıktı, ama oylarının yarısını kaybetti.
Kılıçdaroğlu yola çıktığı Akşener’e ve MP Gen Bşk Muharrem İnce’ye, Zafer Partisi Gen Bşk Ümit Özdağ’a, Ata İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan’a ‘Kaz gelen yerden, tavuk esirgenmezken’ tavuk bir tarafa yumurtayı da çok görürken, SP, DP, GP ve Deva Partisi’ne kazı esirgemedi. Cumhurbaşkanı yardımcılığı, bakanlık, 40’a yakın milletvekilliği verdi. Hata değil; zincirleme hatalar yapıldı..
İlk turda seçilemeyeceğini öngöremeyen Kılıçdaroğlu, ilk turda seçilecekmiş gibi çok erkenden HDP’nin gönlünü alacak açıklamalar yapması seçmeni sürek avı gibi Cumhur İttifakı partilerine yöneltirken, ilk turda kimin oy verip vermediği belli olmadığı halde ikinci tur beklenmeden belirli kesimler özellikle de depremzedeler oy vermemekle suçlandı, hakarete uğradı.
Kazanmak için çok az şey yapılırken, kazanmamak için bu kadar çok yanlış yapılınca kaybetmek kaçınılmaz olurdu. İlk turda Erdoğan’a yüzde 50+1 oranında oy verilmedi. Ancak Kılıçdaroğlu, Erdoğan karşıtlarının oyunu alamadı.
Oy vermeyen kadar oy almayan ve alamayan da sonuçtan aynı derecede sorumludur. Defalarca kaybedilmesine rağmen hala nasıl kazanılacağı öğrenilmemiş ki kaybedilen kaybedildiği yerde değil; bodrumda kaybolan aydınlık diye sokakta aranıyor.