YETERSİZ BESLENME / HİJYEN SORUNUNUN SEBEBİ..
Samsun’da KYK yurt ve yemekhane/kantinlerini denetlemekle görevlilerin, işletmecilerle birlikte hareket etmesi, görevlerini yapmaması sonucu devlet yeterli kaynak aktardığı halde aç gözlü işletmeciler, ucuz düşük kaliteli yemek verirken, yetersiz; az sayıda personelle verilen hizmet sonucu yemekler soğuyor, hijyen kuralları ihlal ediliyor. Yönetim ve denetim elemanlarının ihmali soncu OMÜ KYK yurtlarında Türkiye’nin geleceği, geleceğin Türkiye’si olan öğrenciler zehirlendi.
Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarında kalan üniversite öğrencilerinin barınma /beslenme sorunlarını; yemeklerin yetersizliği gibi konuları bu köşede belirli aralıklarla gündeme getiriyorum. KYK’nın yemek katkı paylarını 25 liradan 60 liraya çıkarması ve artışın yemekhanelere yansıtılması, yemek miktar ve kalitesinin artırılması Türkiye genelinde öğrenciler arasında memnuniyetle karşılandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim yatarımı da olsa son zamanlarda öğrencilerin durumunun iyileştirilmesi için çalışmalar yürütürken, birçok alanda yeterli olmasa da iyileştirmelere giderken, Şikayetlerin çok olduğu Elazığ, Eskişehir ve Antalya’dan memnuniyet ifadelerinin gelmesi beni de memnun etti.
OMÜ KYK’da yemekhane işletmecilerinin malzemeden çalması, yetersiz personelle hizmet vermesi, sadece öğrencileri mağdur etmek değil; aynı zamanda Erdoğan’ı provoke etmektir.
İŞLETMECİNİN İŞ SÖZLEŞMESİ İPTAL EDİLMELİDİR
Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu’ndan yurt müdürüne, teftiş ve denetim elemanlarına kadar herkesin sorumlu olduğu ihmal zinciri araştırılıp incelenmeli, bozuk, zayıf halka zincirden çıkarılmalıdır, işletmecinin iş sözleşmesi feshedilirken, yolsuzluğa göz yumanlar da görevlerinden uzaklaştırılmalıdır. Çünkü en sağlam zincirin gücü en zayıf halkasının gücü kadardır.
‘Başka yerde yeme imkanı olmayan öğrencilere ne, ne kadar, nasıl verilirse verilsin yemek zorundadır’ anlayışıyla ürün kalitesi ve hijyenini hiçe sayanların ihaleleri iptal edilmeli, bu ahlaksızlığa göz yumanlarla birlikte yargı önüne çıkarılmalıdır. Gençliğini korumayan veya koruyamayan milletlerin geleceğinden söz edilemez.
KIYAMET ALAMETİ GİBİ;
BAHÇELİ’NİN YAPMADIĞI AÇIKLAMAYI K.YILMAZ YAPTI
MHP Gen Bşk Bahçeli, Ülkü Ocakları Eski Gen Bşk Doç Dr Sinan Ateş’in hain bir pusu sonucu öldürülmesiyle ilgili suskunluğunu korurken, organize suç örgütü yöneticisi olarak hapse giren, Bahçeli’nin katkılarıyla kahraman olarak salıverilen Kürşad Yılmaz ‘Ülkücünün katili Ülkücü olamaz’ dedi ve çok doğru söyledi. Doğruyu söylemek herkesin hakkıdır, ancak Yılmaz ‘Ateş’i vuranlar Ülkücü olamaz’ demedi. Adana’dan Mersin’e gelerek, üç arkadaşıyla birlikte Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Ünel’e eşinin yanında bıçaklı saldırı düzenleyen ve bu esnada Ünel’in silahından çıkan kurşunla hayatını kaybeden Emrullah Kaplan için’ Ülkücüyü öldüren ülkücü olamaz’ söylüyor.
Ülkücü olamayacağı söylenen Ateş’in suikastçısı değil; iddiaya göre meşru müdafaa esnasında Kaplan’ı öldüren Ünel için söylüyor. Aynı çevreler Ünel’in azmettiricisi olarak Ateş’i gösteriyordu.
N.F.Kısakürek’in ‘Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl.! Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!’ dediği gibi; kıyamet alameti gibi olay ve açıklamalar. Kimin namlusu kime çevrilmiş; Ülkücüler, Ülkücü geçinenler, Ülkücülükten ve Ülkücülerden geçinenler birbirine karışmış. Şanı Yüce Allah insanı akıllı yaratmış; aklını kullanamayan ne Müslüman ne de Ülkücü olabilir. Herkes aklını kullanmalı.