Şehirler sürekli büyüyor. Çevre betonlaşıyor, hayat monotonlaşıyor. Her belediye başkanı kendisinden öncekileri suçlayarak işe başlamasına rağmen, betonlaştırmada onlardan geri kalmıyor. Devlette devamlılık deyince betonlaşma anlıyorlar ki yeni ve eski başkanlar betonlaşmada birbirleriyle yarışıyorlar, halef selefin bıraktığı yerden devam ediyor.
Tüm bu betonlaşma; yeşil alansız; çok katlı binalar insanların doğa özlemini yok mu ediyor? Hayır, tam aksine doğa ihtiyacını artırıyor, doğaya ulaşılamayınca da yokluğu derinden hissediliyor.
Rahat nefes alınacak, temiz hava solunacak, çeşitli aktiviteler gerçekleştirilecek yeşil alanlara her geçen gün daha fazla ihtiyaç duyulmakta ve bu ihtiyaçlar karşılanmayınca da insanlar mutsuz olmakta. Şehirde arsa rantı yeşil alanları tehdit etmekte ve daraltmaktadır. Şehrin hava alabilmesi için tek çözüm yolu; kent ormanları veya, kentlerin kenarlarındaki koruların insanların hizmetine en üst düzeyde sunulmasıdır…
Çevre ve Ormancılık Bakanlığı başta olmak üzere tüm üniversiteler, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri ve diğer tüm kurul ve kuruluşlar kentsel yerleşim bölgelerinde ağaçlandırma çalışmaları başlatmalı, var olanları da korumalı. Aksi durumda tüm bilimsel çalışmalara rağmen ömrümüz çevreye önem veren ülkelerin vatandaşları kadar uzamayacak, yaşadığımız süreyi de gönlümüzce yaşayamayacağız.
Burma doğayla buluşturuyor
Atakum Belediye Başkanı Sayın Metin Burma, Samsunlunun doğa özlemini karşılamak amacıyla Çakırlar korosunu yeniden dizayn ederek halkın kullanımına sunuyor. Yazılı ve görsel medya mensuplarına Çakırlar korosundaki doğayla buluşma çalışmalarını yerinde gösterdi Sayın Burma.
Çakırlar korosunun yanından geçen Samsun-Bafra yolunun yükseltilmesi nedeniyle çakırlar korosunde yer yer derinliği bir metreyi aşan göller oluştu. Artık yağmurlu havlarda koroda gezmek mümkün olmayınca; Sayın Burma doğayı koruyarak ve geliştirerek bu göllerin üzerinde 1 km.lik sağlam, sarsılmayan, kestane ağacından ahşap yollar yaptırdı.
Ayağınız suya, çamura değmeden ormanın derinliklerine bu ahşap yolla ulaşabiliyor, temiz hava soluyabiliyorsunuz, günün veya haftanın yorgunluk ve stresini atabiliyorsunuz. Sığ yerlerde de doğal taşlarlarla; yine tamamen doğal ortama uygun, taşlı yollarda ayağınız yere değerek; çamura batmadan koşabileceksiniz. Yorulduğunuz yerlerde de koru kafelerde dinlenip ihtiyaçlarınızı karşılayabileceksiniz.
Ranta değil; huzura kapı
Su altı ve su üstü canlı türlerinin geliştirilmesi için de çalışmalar sürdürülüyor. Ağaçlara kuş kafesleri asılacak; kuş türleri zenginleştirilecek, diğer hayvanlar için doğal ortamına uygun barınaklar hazırlanıyor; sincap ve benzeri gibi kolay beslenebilen ve insanlara zarar vermeyen hayvanlar, kuş ve balık türleri temin edilecek.
Şimdi havalar çok soğuk, koru evleri henüz hizmete hazır değil, ancak kısa bir süre sonra buralar gerçekten cazibe merkezleri olacak. Sizin adınıza Başkan'la pazarlık da yaptık, hizmet sunulurken, buralar birilerine rant sağlamak için kullanılmayacak, ranta değil huzura kapı açılacak. Zarar etmeyecek, ancak vatandaşı da zora sokmayacak bir fiyat politikası gözedilecek. Biz hizmetin de uygulamaların da takipçisi olacağız. Emeği geçen herkese teşekkür ederken çalışanlara kolaylık diliyorum.