MHP Samsun il başkanlığına Şaban Kılıç’ın seçildiği il kongresi iptal edildi. YSK beklenen kararı verdi. YSK seçimin usulüne; yasa ve yönetmeliklere uygun olup olmadığına bakar. Kusurun kimden kaynaklandığına bakmaz, o konular başka mahkemelerin işi. İtirazı kabul eden YSK, il kongresinde oy kullanan delegelerin partinin Yargıtay onaylı listesinde olup olmadığına bakılarak, durumun il seçim kurulu tarafından değerlendirilmesine karar verdi. Yargıtay onaylı üye listesinde bulunmayan delegelerin oy kullandığı tespit edildiği için, iptal kararı kesinleşmiş oluyor.
Şimdi ne mi olacak?
1)Seçim Kurulu, muhtemelen bugün seçimin bir ay içerisinde izleyicili veya izleyicisiz (sadece delegenin katılımıyla) tekrarlanmasına karar verecek. Aynı adaylarla seçime gidilebileceği gibi; adaylardan çekilen de olabilir, farklı adaylar da seçime katılabilir…
2) MHP Genel Merkezi, seçime gerek görmeden Abdullah Karapıçak yönetimine ‘devam’ da diyebilir. 3) Atamayla yeni bir yönetim de oluşturulabilir.
Genel merkezin hangi yöntemi uygulanacağı konusunda, en belirleyici faktör; adayların genel merkez delegeleri olacaktır.
Nasıl karar verilecek?
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) il kongrelerini ufak tefek aksaklıklarla tamamlayıp, genel merkezin seçileceği büyük kongreye hazırlanıyor. Seçilen yeni başkan ve yönetim kurulları genel başkana bağlılıklarını ifade etseler de, bazı illerde görülen köy kılavuz istemez dedirtecek kadar açık muhalefet edenler bile listelere girdi. Evdeki hesabın çarşıya uymaması, genel merkez muhaliflerinin iştahını kabarttı. Parti içi muhalefet de hesaba katıldığında muhalif delegeler deprem etkisi yaratıyor.
İl başkanlarını gölgede bırakan genel merkez delegeleri, hem genel merkez hem de muhalifler tarafından büyüteç altına alındı. Büyük kongreden önce sorunlu görülen illerde delegelerin eğilimleri değişik yöntemlerle yakından takip ediliyor… Genel merkez de yönetim oluşturma yöntemlerinden hangisine karar verileceğine delege üzerinden karar verecektir.
K. Aydın’a yakın delege
Genel merkezin desteğini arkasına aldığı iddia edilen eski başkan Ali Yücel’e karşı eski milletvekili Hasan Kaya, il başkanı seçildi. Samsun’da olduğu gibi devir teslim yapılmadı. Bir dönem Bayındırlık Bakanlığı da yapmış, Bahçeli’ye karşı adaylığını açıklamış olan milletvekili Koray Aydın ile birlikte hareket ettiği biliniyor. H. Kaya'nın, genel başkanın belirleneceği büyük kongrede oy kullanacak genel merkez delegeleri arasında, daha önce Genel Merkez tarafından il başkanlığı görevinden alınan Hakkı Ünler ile yine bir dönem Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı görevini yürüten Alişan Satılmış ve anlaşmazlığa düşerek istifa eden Meram İlçe Başkanı, eski milletvekilleri Sait Gönen, Musa Erarıcı v.b. gibi isimler yer alıyor.
Skandala adı karışan İhsan Barutçu’nun istifa ettirilememesiyle başlayan sıkıntılar ilçelerde olduğu gibi il kongresine de yansıyor.
Delege demokrasisi
Yerel ve genel kongrelerde yeni yönetimi delegeler belirleyeceği için, kongre öncesi ve sonrası isimleri bilinmeyen bu meçhul aktörler, kongre esnasında başrol oyuncularıdır. Delegelerin olmazsa olmaz seçilme özelliği kendilerini belirleyen yönetimleri yeniden seçmektir. Delegede liyakat, sadakattir. Parti, vakıf, dernek veya sendikanın misyonunu yürütecek kişi ve kurumlar farklıdır. Delegeler böyle bir sorumluluk taşımaz. Mevcut yönetimler yerel veya genel seçimlerde başarılı olmasalar da genel merkez yönetimini delege bazında zora sokmadıkları için, bu açıdan başarılıdırlar. Yeni delegeler genel merkezden yana olsalar bile henüz test edilmedikleri için muhalefetin iştahını kabartırken, yönetimin de kuşkusuna neden oluyor.
Parti dışındaki MHP’liler daha çok
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, muhaliflere karşı iki farklı yöntem uyguluyor. Birincisi kirpinin tehlike karşısında içe kapanıp dikenlerini çıkarması gibi; Bahçeli de muhalifleri teşkilatlardan uzak tutuyor, aday olabilmelerini engelliyor, birileri tarafından kullanılmakla itham ediyor v.b. suçlamalarla parti dışında tutuyor. Öyle oluyor ki, kamuoyu tarafından MHP’li veya Ülkücü bilinip de parti dışında kalanlar veya parti dışına itilenler, partidekilerden daha çok olabiliyor. Ağaçlar büyürken bahçe küçük kalınca, dallar komşu bahçeye veya komşu balkonlara uzanıyor, komşular da emeksiz meyve toplayabiliyor.
Açılım
Böyle durumlarda Bahçeli ikinci yöntemi uyguluyor ya ‘açılım’; büyük çatı v.s. projelerle dışarıda kalanlara kısmi bir af uyguluyor ve muhaliflerin bir kısmını partiye alıyor: böylece muhalefeti de zayıflatıyor. Bugün durum daha kritik, açılım sonucu partiye alınanların dışında değişik nedenlerle artık parti içinde de ciddi bir muhalefet var. İç ve dış muhalefeti sevk ve idare edebilecek biri veya birilerinin ortaya çıkması durumunda Sayın Bahçeli’nin bu iki yöntemden hangisini uygulayacak? Elbette yeni durum için yeni planları da vardır. Seçime kadar köprünün altından çok su akar, üstünden de çok insan geçer. Ancak Sayın Bahçeli’nin bugüne kadar emsali görülmemiş bir muhalefetle karşılaşacağı aşikardır.