Cumhurbaşkanı/AkParti Gen Bşk Erdoğan başta olmak üzere Adalet ve İçişleri Bakanları da Sinan Ateş cinayetinde kime uzanırsa uzansın sonuna kadar gidileceğini söylemesine rağmen, Bahçeli’nin konuşarak krizi fırsata çevirmesi gerekirken, susarak şimşekleri MHP’nin üstüne çekiyor. Ülkücüye kurşun sıkan hiçbir şartta Ülkücü olamaz.
MHP Gen Bşk Bahçeli’nin, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi, Ülkü Ocakları Eski Başkanı Doç Dr Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturma sırasında söyledikleri ve söylemedikleri, her konuda açıklama yaparken bu konuda yapmaması, soruları cevaplandırmaması, soru yönelten gazetecilere ‘İşinize bakın’ demesi krizin iyi yönetilemediğini gösteriyor.
Sinan Ateş’e yapılan vahşi; alçakça işlenmiş bir cinayet var; saldırıyla ilgili Bahçeli’nin görüşünün sorulması tam da gazetecinin işidir.. Bu katliamın haber değeri mi yok, MHP ile ilgisi mi yok? Bence her ikisi de var. Olayın Bahçeli ile ilgisinin olmadığını ilk gün de yazdım bugün de aynı görüşteyim. Ancak şüpheli ve zanlıların tamamının MHP ile ilgisi var. Bu olayı MHP ile ilgilendirenler MHP düşmanları olabilir, ancak dışarıdaki değil; içerdeki düşmanlarıdır.
Olayın olduğu gün yazdığım gibi; yapılması gereken yetkilileri ve partinin avukatlarını devreye sokarak kime uzanırsa uzansın davanın aydınlığa kavuşmasına, sis perdesinin aralanmasına, kara bulutların dağıtılmasına katkı sağlanmalıydı. Belli ki Bahçeli’ye yanlış bilgi gidiyor.
Tutuklu yargılanan 15 kişinin 15’i de ya MHP ya da Ülkü Ocaklarıyla bağlantılı kişiler olmasına rağmen yargılama bağımsız ve tarafsız bir şekilde yürütülürken Bahçeli de gerekli açıklamaları zamanında yapsaydı bu olayı fırsata çevirebilirdi.
MHP Gen Bşk Yrd Semih Yalçın ‘menfur; nefret uyandıran, iğrenç saldırı’ ifadesini olaydan bir ay sonra kullanıyor. Saldırıyı ilk duyduğu anda bu ifadeyi kullanarak neden kınamadı? Büyük eksiklik; geciken adaletin adalet olmaması gibi geciken kınama da kınama değildir.
MHP Milletvekili Olcay Kılavuz’un evinde yakalanan Tolgahan Demirbaş da gözaltına alınıp birkaç kez serbest bırakıldıktan sonra tutuklandı. Şimdilik kimseye ayrıcalık tanınmadı. Ülkü Ocakları Gen Bşk Yrd Emre Yüksel’le birlikte tutuklu sayısı 17’ye yükseldi. Tetikçi maşadır, kukladır. Maşayı tutan, kuklayı oynatan yakalandıktan sonra tetikçi de elbette yakalanacaktır.
Kalbin kanı en ince kılcal damarlara kadar gönderip geri getirdiği gibi; teşkilatlar aracılığıyla bilgiler en ücra köşelere kadar ulaştırılır ve geri dönüşümü sağlanır. Kanın gitmediği yer kangren olduğu gibi bilgi akışının olmadığı teşkilat da artık teşkilat değildir. Başkan veya genel başkana iletilmeyen bilgi, bilgi değildir. İletmeyen de teşkilat mensubu değildir.