MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, önceki seçim veya seçimlerde aksaklıkların görülerek 2023’e kadar giderileceğini belirtirken, MHP’nin Ak Parti listesinden seçime girip girmeyeceğiyle ilgili soruya ‘Ağzıma bile almam. Bizim seçmen üç hilali görecek kardeşim.’ dedi. İYİ Parti’yle birlikte köprünün altından çok su, üstünden çok insan geçtiği göz önüne alınmadığı ve 2018 sonuçlarına göre bu düzenlemenin yapıldığı görülüyor.
MHP’nin Ak Parti listesinden seçime girme ihtimalini aklından geçirmeyen Yalçın, sonuçları görünce de aynı ifadeyi kullanabilecek mi göreceğiz. 2018’de bu düzenleme olsaydı, MHP Osmaniye, Elazığ, Niğde, Nevşehir, Kastamonu gibi illerde karlı olacak ve fazladan milletvekili çıkaracaktı. MHP’nin eski sisteme her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğu bir dönemde yasanın değiştirilmesi ve bu değişikliği MHP’nin iyi bir şeymiş gibi sunmasını ben anlayamıyorum.
Yeni düzenlemeyle ülke barajı için yapılan ittifakın milletvekili seçiminde yapılamaması hem kendi içinde çelişki hem de bugünkü şartlarda MHP’nin işine yaramayacak. ’Kadere bak! Kimler kimlerle bir arada, yan yana’ demenin anlamı kalmayacak, tek başına milletvekili çıkaramayacak partilerin her türlü ittifakı da meşru hale gelecek. Seçmenin iradesinin sandığa yansımasını sağlayacak her türlü ittifak veya işbirliği meşrulaşacak, denize düşen yılana sarılacak. Vatandaş yılana sarılanı değil; denize düşüreni, iradesinin sandığa yansımasını engelleyeni sorgulayacak.
Bu sistem çok kazananı daha çok kazandıracak, az kazananı hiç kazandırmayacak. Sonuç olarak bir cepteki paranın diğer cebe aktarılması gibi Ak Parti kazanırken MHP kaybedeceği için Cumhur İttifakı artmayacak, başarısızlıktan sistem değil; MHP sorumlu tutulacak. Yalçın ‘Yeni düzenleme MHP’nin zararına olmaz’ derken ben’ olur’ diyorum. Yalçın ‘seçim zamanında bu yasalarla yapılacak’ derken ben ‘eski yasalarla erken yapılacak’ diyorum. Bu düzenleme seçimde uygulanması için değil; muhalfette erken seçim yok algısı oluşturmak için yapıldı.
Strateji fırsat ve tehditleri bir arada görebilme, fırsatlardan sırasıyla yaralanırken, tehditlere karşı da sırasıyla önlem alabilme becerisidir. Birinci fırsat dururken sonraki fırsatlardan yaralanma, birinci tehdit dururken sonraki tehditlere karşı önlem alma hem karlı hem de stratejik değildir.