Cumhuriyet meydanında yeterince kalabalık toplanamadı. Başbakan'ın sıradan ziyaretlerindeki, genel seçimlerdeki kadar kalabalık toplandı.Heyecan yoktu. Tabii ki hazırlık süresi çok kısa idi. Bunun etkisi de olabilir.Türk bayraklarının çokluğu dikkat çekti. İl Başkanı Köktaş için iyi bir sınav olmadı.
Başbakan oyunu bozmaya geldi.Oyunlar çok; oyun içinde oyun var; matruşka gibi;birini bozsan, bozulanın içinden diğeri çıkıyor.
Taksim"le ilgilenirken aynı günlerde BDP, PKK Bağımsızlık, federasyon veya hiç olmazsa otonom bölge statümüzü tanıyın diyor. Türkiye"nin terörle mücadelede en üst rütbeli subaylarının da içinde bulunduğu helikoptere dört el ateş ediliyor, İsabet alan helikopter kaçınma manevrası yaparak ateş bölgesinden süratle uzaklaşmış ve emniyetli bir şekilde Hakkâri Dağ ve Komando Tugay Komutanlığına inmiştir.
PKK gözdağı veriyor, hükümete 'acele edin' diyor.Suriye politikamız tam iflas etti. Kendi silahımızla vurulduk.Destekelediğimiz teröristler Reyhanlı"yı patlattı.Türkiye'nin yanlış politikası sonucu, Suriye'de kan gövdeyi götürdü,Türkiye'den başka Suriye'ye silahlı müdahaleyi savunan kamadı.
Oyunlar ne bitiyor, ne de bozuluyor. Diğer matruşkada Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO)'na ait petrol arama imtiyazı yabancı şirketlerle paylaşıldı.Bunların hepsi dikkatlerin Taksim'e çekildiği anda oluyor. Bu oyunlar Samsun'da kurgulanmadığı için Samsun'da bozulmaz. Kaybettiğinizi kaybettiğiniz yerde ararsanız bulursunuz. Oyunu da kurgulandığı yerde bozabilirsiniz.
Meydenlardaki kalabalıkların niceliklerinden daha önemlidir, nitelikleri.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Zahide Nine"den söz ederek, "Zahide Nine İstanbul'da vandalların önüne çıkıp yeter artık dedi. Bu çok önemli. Analarını ağlattı. Zahide Nine'ye ne dediler. Git sana para verirler dediler. Ama o ne dedi? Ben bu memleketin emeklisiyim, param var benim dedi. O Zahide Nine'nin eli öpülür.
Başbakan Erdoğan'ın övgüyle bahsettiği Zahide Nine,
" Basın açıklaması yapanların elinde bir tane Türk bayrağı yok. Belli ki terör örgütü mensupları. İçlerine girdim, basın açıklamasını durdurdum. Ben konuştum. Açıklamanın ardından "hadi dağılın, bu memleket hepimizin. Taksim size ait mi, Taksim Türk milletinin" dedim.
Eee PKK İstanbul'da o kadar eylem yaparken neden onların birini durdurmadın da bunca insanın canına kıydın teyzem. Madem aralarına girince bu teröristler duruyor, sen 'dağılın' deyince dağılıyorlar, otobüslerde diri diri yanan insanların katili biraz da sen değil misin' Z ahide Nine. Yoksa onlar terörist falan değil de, senin gibi çevreciydi de ondan yapabildiklerini yaptın. Onlar terörist olsaydı sen oradaki çiçekleri hep sulardın korkudan.
Zahide Nine senin gibi taraftarları bak Muaviye nasıl tarif ediyor?
Bir Arap, Hz. Ali’nin şehri Kufe’den erkek devesi ile Şam’a gelmiş. Şam’da dolaşırken biri yanaşıp deveyi sahiplenmiş: “Ver o dişi deveyi bana! Bu dişi deve benim”demiş.
Kufe’li Arap, “Bu deve benimdir, üstelik erkektir” diye kendini savunmaya çalışsa da anlaşamamışlar ve konu Muaviye’ye dek yansımış. Muaviye, tarafları dinleyip kararını açıklamış; “Bu dişi deve Şamlınındır!” Sonra halka dönerek: “Ey cemaat, bu dişi deve Şamlının değil mi?” diye sormuş. Tüm halk bir ağızdan “Şamlınındır!” cevabını verince, Muaviye Arapa dönüp demiş ki: ”Dinle Kufeli! Biliyorum bu deve senindir ve erkektir. Dönünce Ali’ye de ki: “Muaviye’nin dişi deveyi erkekten ayıramayan , o ne derse evet diyen 10 bin adamı var! Ayağını denk al!”
Alanları kıyaslarken kalabalıkların özelliklerini de göz önüne almak gerekir.