Cumhurbaşkanı/AkParti Gen Bşk Erdoğan Başörtüsünü referanduma götürmekle Rus ruleti oynuyor. Rus ruletinde; bir mermi silahın altılı kapsülüne sürülür. Tetik çekildiğinde patlama olasılığı bilinemeyeceği kadar top çevrilir, top durunca namlu şakağa dayanarak ateş edilir. Diğer rulet oyunlarında sadece para veya iddia kaybedilirken Rus ruletinde altıda bir ihtimal can kaybedilir. Bu yüzden Rus ruleti bilinen en ölümcül sadece silahla değil; aynı zamanda hayatla oynanan kumardır.
Rus ruletinde silahın ateş alma olasılığı altıda bir olmasına rağmen, Cumhurbaşkanlığı Koruma Dairesi Başkanlığı polisi Ramazan Özçelik’in yanı sıra film setlerinde oyuncular, ünlüler Rus ruleti oynarken hayatlarını kaybettiler. Başörtüsü referandumunun konuyla ilgisi ne mi?
Rus ruleti oynayanların patlama olasılığı akıllarına gelmediği gibi Erdoğan da kazandığı seçim ve referandumlardan sonra ‘Başörtüsü’ referandumunun da kabul edileceğine kesin gözle bakıyor. Geçmeme ihtimali aklına hiç mi hiç gelmiyor. Ya geçmezse, bugün sorun olmayan başörtüsü sorun olacak; başörtüsü yasaklanacak.
Bu da bumerang etkisi yaratacak; Erdoğan’ın düzenlemesinin sonucunda ortaya çıkan tepkiyle başörtüsü takamayanların tepkisi Erdoğan’a dönebilir, Erdoğan ava giderken avlanabilir. Oysa mevcut anayasa ve yasalarda bireysel hak ve özgürlükler teminat altındadır.
Belirli insanlar belirli süre veya her zaman kandırılabilir, ancak herkes her zaman kandırılamaz. Bu millet 2 Kasım 2002’de TBMM’yi darbeden beter etti. Mecliste bulunan iktidarda veya muhalefetteki 5 parti baraj altında kalırken, mecliste olmayan 2 parti meclise girdi.
Ne etik ne de hukuki olan referandum ‘Hayır’da hayır var’ şeklinde değil de ‘Başörtüsü kamuda çalışanları bağlıyor, gerisini ilgilendirmiyor’ şeklindeki bir kampanyayla eş, kardeş, aile, mahalle baskısı, kamuda pozitif ayrımcılık.. gibi gerekçeyle başörtüsü takanlar da ‘hayır’ diyebilir ve ‘hayır’ kazanabilir.
Madalyonun diğer yüzüne bakınca da hukuk devletinde temel hak ve özgürlükler başkalarının düşüncesine göre belirlenemez. Birinin özgürlüğü, diğerinin özgürlüğünün başladığı yere kadardır. Kimse bir başkasının özgürlük sınırlarını aşamaz.
Her şey anayasada olmaz. Kılık kıyafet özgürlüğü; insanların evlenip evlenmeyeceği, kaç defa evleneceği, boşanıp boşanmayacağı anayasayla belirlenmez, anayasa da yer alamaz. Neye özgürlük oylanacak? Başörtüsü mü türban mı, peçe mi burka mı, kara çarşaf mı, beyaz çarşaf mı? Uzar gider anayasa roman olur.
MADDE 5. Devlet, kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırır, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlar…
MADDE 40. – Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlâl edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkânının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir.