Atatürk, Samsun halkını gördüğünde gözlerinden okuduğu vatanseverlik ve fedakarlık memlekete ve millete ait bütün düşünce ve kararlarının yerine getirilebileceğine inancının kuvvetlendiğini söylemişti.
Özellikle ve büyük çoğunlukla gençler olmak üzere Samsun halkı bu yılki Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarında aynı inanç ve görüntüyü tazeledi.
Memleketin ve havanın kötü şartlarında halk adeta şahlandı, açık ve kapalı alanlar; spor salonları sokaklar, sahiller doldu, taştı.
Gençler iki yıllık pandemi arasından sonra hem İlkadım hem de Atakum ilçesinde 1919 m uzunluğundaki bayrakla, yağmura ve mevsim normallerinin altındaki havaya aldırmadan yürüdü, cumhuriyet ve değerlerine sahip çıktı.
Türk milletinin kandırılıp, aldatılabileceği ancak baskıyla sindirilemeyeceği bir kez daha görüldü. Tüm baskı ve olumsuzluklar Atatürk ve değerlerine daha sıkı sarılmaya, daha büyük kitlelerin birbiriyle kenetlenmesine neden oldu.
AKŞENER ‘SÜSLÜ’NÜN ADAYLIĞINI MI AÇIKLADI?
İYİ Parti Gen Bşk Meral Akşener’in 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı etkinliklerine katıldığı Samsun’da, İYİ Parti GİK Üyesi Ömer Süslü için ‘Tam karşımda Ömer Süslü başkanım oturuyor…İnşallah milletimize hizmet etme fırsatı verecek’ ifadesi Süslü’nün adaylığının açıklanması şeklinde yorumlandı.
Baskına giden timden birinin erken ateş ederek baskını haber vermesi veya av grubundan birinin erken ateş ederek hedefin kaçmasına neden olması şeklinde yorumlanarak şaşkınlık yarattı.
Samsun Milletvekili Bedri Yaşar’a Akşener’in ifadesinin ‘Süslü’nün adaylığının açıklanması anlamına gelip gelmeyeceğini sordum. Yaşar, adaylık açıklaması anlamı çıkarmanın zorlama hatta zorlamının da ötesinde bir yorum olduğunu, Süslü ile iyi günde, kötü günde her zaman birlik ve beraberlik içinde olduğumuzu ve olacağımız ifade edilmiştir. Yeri ve zamanı geldiğinde adaylar açıklanır.
ENFLASYONU DÜŞÜREMEYEN ‘TÜİK DAİRE BŞK’ AZLEDİLDİ
TÜİK Fiyat ve Enflasyon İşleri Daire Başkanı Cem Baş, enflasyonu yüzde 70’in altına düşüremeyince sağlık sorunlarını gerekçe göstererek 'görevden affını' istedi ve görevden azledildi.
Enflasyonu düşürmekle görevli Maliye Bakanı Nureddin Nebati koltuğunda oturduğu halde Cem Baş, enflasyonu düşük gösteremediği için görevinden uzaklaştırıldı.
Evin karanlık bodrumunda kaybolan, aydınlık diye sokakta aranırsa bulunamaz. Kaybolan kaybolduğu yerde aranırsa bulunur. Bodrumda kaybolan bodrum aydınlatılarak ancak bulunur.
Karanlığın gücü yoktur. Aydınlık, gelirse karanlık yok olur, gelmezse hüküm sürer. Enflasyonu TÜİK Daire Başkanı değil; üretimin yetersizliği ve yüksek maliyeti yükseltiyor.
Aksi yapılırsa; maliyetler düşürülür, üretim artırılırsa enflasyon düşer. Ama gelin görün ki üretime dair ne varsa ‘Babalar gibi’ satıldı. Hiçbir şey üretemiyor, her şeyi satın alıyoruz. Ucuzundan pahalısına, kalitelisinden çakmaksına ithalat yapmadığımız ülke yok gibi.
Üretene değil; üretmeyene destek verilen bir yerde enflasyon nasıl düşecek? Giresun, Kocaeli, Mersin, Muğla/Dalaman kağıt fabrikaları hurda demir fiyatına arsalarının yarısına satıldı. Rusya, Brezilya, Kanada’dan kağıt getirilerek ucuz kitap, tuvalet kağıdı nasıl satılacak?
Satarken ‘babalar gibi’ satan bir bakan yeterken, yaparken çok şey gerek.
MB BANKALARA KREDİ VERİR
Merkez Bankası (MB) faizleriyle ilgili ‘Nas’ var da vatandaşa uygulanan faizlerle ilgili ‘Nas’ yok mu? MB tüketiciye, yatırımcıya, çiftçiye, esnafa, öğrenciye kredi vermez. MB sadece bankalara kredi verir. Düşürülen faiz oranı bankalara verilen kredilerin faiz oranıdır. Banka, MB’dan aldığı yüzde 14 faizle parayı vatandaşa yüzde 24-30 arası satıyor. Bankının alışındaki uygulanan ‘Nas’ satışında yasa dönüşüyor, vatandaş kazıklanıyor, bankalar halkın parasıyla para kazanıyor.
Yazılarınızı zevkle okuyorum.Teşhisleriniz çok doğru.Hiç bir olayı abartmadan dosdoğru yazıyorsunuz.Kaleminize sağlık...