Yalanla ilgili birçok özlü söz var; peygamberler yalan söylemdi, ancak birçok yalancı, peygamber olduğunu söyledi ve halen de söylüyor. Rakamlar yalan söylemez, ancak yalancılar rakam söyler.
Samsun'da konut satışları azaldı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) , 2014 Ocak-Aralık döneminde bir önceki döneme göre toplam konut satışı Türkiye’de yüzde 0.7 oranında artarken, Samsun’da yüzde 2.1 oranında azalmıştır. Samsun’da 2013 yılı Ocak-Aralık döneminde toplam 18 bin 538 adet konut satışı gerçekleşirken, aynı dönemde 2014’te toplam 18 bin 141 adet konut satışı gerçekleşmiştir” bilgisini verdi.
İyi mi olmuş kötü mü?
Ev satışlarının yüksekliği satın alma gücü; refah seviyesinin yüksekliği gibi görünse veya gösterilse de kazın ayağı öyle değil. Rakamlar sıfır; yeni yapılan evlerin satışıyla sınırlı değil. Tapu kayıtlarına göre ev alanların sayısını gösteriyor. Bu rakamın içinde daha önce kendisine ait evi satmak zorunda kalanlar da var. Listeyi evini satmak zorunda kalanlar olarak değil de zorunlu satılan evleri alanların listesinde göstermek ‘rakamlar yalan söylemez, ama yalancılar rakam söyler’ demek değil de nedir? Satışların Samsun’da düşmesi iki anlama gelir. Daha az kişi evini satmak zorunda kalmış. Diğer açıdan bakıldığında daha az kişi ev satın alabilmiş. Yarısı dolu bardağı, boş veya dolu tarafından tanımlamak gibi.
Sağlıklı yalanlar
Samsun sağlık kenti, ama Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ)’ de asistan yetersizliği yüzünden yapılması gereken ameliyatların birçoğu yapılamıyor, hastalar yüksek paralar ödenerek özel hastanelerde ameliyat oluyor. Özel hastanelere ciddi araştırma ve inceleme yapılmadan milyonlar ödenirken, başta üniversite hastaneleri olmak üzere kamu hastanelerine yeterli kaynak kullandırılmıyor, bu hastanelerin hizmet veremez hale gelmesi için adeta gayret sarf ediliyor.
Devlet hastanesinde ameliyat için anestezi verilerek uyutulan hasta, doktorlar tarafından malzemenin yetersiz olduğu fark edilince ameliyattan vazgeçilip tekrar uyandırılıyor.
Çevresel yalanlar
Samsun’un kalkınma lokomotifin iki rayından birisi tarım, diğeri lojistiktir. Bir taraftan tarımsal kalkınma için tarım master planı hazırlayacaksınız, diğer taraftan bu planın hayata geçirileceği alüvyon ovalarını santral cehennemine çevireceksiniz. Ateş ve barutu birarada bulunduracaksınız.
‘Samsun’u denizle buluşturdum’ diyerek seçim üstüne seçim kazanacaksınız, sonra da ‘Her şey Samsun için’ diyerek, denizle buluşturduğunuz Samsun’la deniz arasına aşılmaz engeller koyacaksınız. Dağdan denize, denizden dağa hava akımını ( sirkülasyonu); şehrin hava almasını engelleyecek, görüntü kirliliği yaratacak yapılar yapacaksınız. Canik’te alışveriş merkezi ve otel, limanda çok katlı otel ve batı parkta milyonlar harcayarak yaptırdığınız yapay tümseklerle şehrin önünü keseceksiniz.
İhtiyaç olmadığı halde, doğal plajları kayalarla doldurup, şehirle deniz arasına aşılmaz yollar yapacaksınız.
‘Hatasız kul olmaz, hatamla sev beni’ diyeceğiniz yerde; başkaları için yapılanları ‘Samsun için yaptık’ diyeceksiniz. Benden söylemesi, vatandaş neyin kim için yapıldığını soruyor ve soruşturuyor, artık sadece parmağa değil; parmağın gösterdiği yere de bakıyor.