SAMSUN BB Mustafa Demir, işsizliğin kol gezdiği her üç kişiden birinin icralık, birinin işsiz olduğu ve de hayvan pazarı ve mezbahanesi bulunmayan Başkanı olduğu Samsun’a değil de Diyarbakır’a ipotek karşılığı aldığı parayla hayvan pazarı yaptırıyor.
Çankırı’da AkPartili Belediye’ye Audi A6 otomobil hediye ediyor. Osmanlı Padişahları imparatorluk batarken orduyu modernize edecek para bulunamazken borç parayla saray yaptırdığı gibi Başkan Demir de giderayak müteahhide özel ihalelerle konak, kahve yaptırıyor.
Sayın Başkan eve gereken camiye bile haramken, Samsunlu meteliğe kurşun atarken, Samsunlunun parasını nasıl Diyarbakır’a, Çankırı’yaharcıyorsunuz? Ailenin ihtiyaç duyduğu para, Şanı Yüce Allah yolunda bile harcanamazken, siz kendi paranızı da değil halkın parasını nasıl çarçur ediyorsnuz?
Hayvan pazarının ilçe ekonomisi için önemli olduğunu, Diyarbakır'ın Hani ilçesinde, karantina ahırı, su, yem, gübre deposu, foseptik, dezenfeksiyon havuzu, badok, satış binası v.s. bölümlerden oluşan 12 dönüm alanda hayvancılığı canlandırmak amacıyla maliyeti 6 milyon TL olarak hesap edilen hayvan pazarı yaptırdığınızı söyleyerek övünüyorsunuz. Başkasının parasıyla iyilik yapılır mı? Samsun’un ekonomisini düzelttiniz de Diyarbakır mı eksik aldı?
Cumhurbaşkanı/Ak Parti Gen Bşk Erdoğan’ın da itibar ettiği gibi; sizin de itibar ettiğiniz Mehmet Zaid Kotku’nun Tasavvufi Ahlak' eserinden: Allah-u Teâlâ kendi uğrunda harcama isteğine bir sınır belirlemiş, vasat yolun tercih edilmesini ayeti kerime ile emir buyurmuştur.
Halk arasında yaygın olan ‘Eve lazım olan camiye haramdır’ sözü bu ayeti kerimenin, hadisi şerifin tefsiri hükmündedir. Eğer Allah yolunda harcayacağız diye kendi ailemizi, çoluk çocuğumuzu ihmal ediyorsak -istisnalar kaideyi bozmaz- bu tip bir cömertlikten riya kokusu gelebilir. Sayın Başkan sizin yaptığınız tam da bu değil mi?
Bırakın devletin kasasını bireyin kendi kesesinden yapacağı sözde değil; gerçekten iyiliklere hatta camiye yardımlara da sınır getirilmiştir. Aile reisi aile bütçesini ihmal ederek yardımda bulunamayacağı gibi belediye başkanı başka illerin, devlet de vatandaşını ihmal ederek başka ülkelerin vatandaşlarına yardım edemez.
Bütçesi açık veren, yardıma muhtaç -paranın aklığına, karalığına bakılmaksızın getir de nasıl getirirsen getir diyen bir devletin- ki bugün devletin durumu budur; başkalarına yardım etmesine İslam onay vermiyor.
Devletin kendi vatandaşlarını ihmal ederek sığınmacılara yardım etmesi ne kadar yanlışsa başkanların da kendi şehrinin insanları aç, aşsız, işsiz gezerken başka şehrin insanlarına yardım etmesi aynı derecede yanlıştır. Başkan bulduğu veya bulacağı her kuruşu kendi ilinin vatandaşları için harcamak zorundadır. Belediye’nin bütçesi buranın insanları için düzenleniyor. Siz birini aç bırakarak diğerine tatil yaptırıyorsunuz. Samsunlu dururken başka bir yerin insanlarının ekonomisini düzeltmek size mi kaldı? İnançsız yaşanır ancak adaletsiz yaşanmaz başkan? Devletin dini adalettir.(Hz Ali)