SAMSUN BB Mustafa Demir, İlkadım ilçesi Rasathane Mah 100. Yıl Bulvarı’nda yaptıracağı Osmanlı Kafe ‘yi Kamu İhale Kanunun 21/B maddesi gereği 3,5 milyon liraya Atakum eski Belediye Başkanı Adem Bektaş’a verdi.
Kamu İhale Kanunu'nun 21 / B bendi, doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya yapım tekniği açısından özellik arz eden veya yapı veya can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından ivedilikle yapılması gerekliliği idarece belirlenen hallerde devreye sokuluyor.
Uzun sözün kısası; ihale ediliş şekline bakıldığında bu kafe çay, kahve içmek için değil; salgın hastalık, can ve mal kayıpları gibi beklenmedik felaketlerin önlenmesinde kullanılacak ki rekabet kuralları hiçe sayılarak, üstleniciyle anlaşılarak ihale edildi. İnanılmaz, ama gerçek bu SBB başkanı böyle buyurmuş, böyle karar vermiş.
Elindeki kafeleri piyasa fiyatlarıyla aynı olduğu halde zarar ediyor gerekçesiyle özelleştiren, ‘Osmanlı Kafe’den sonra aynı yöntemle Saathane Meydanı’nda ‘Sümbül Hanım Konağı Kafe’ yaptıracağını açıklayan Başkan Demir’in Samsunlunun ihtiyaçlarını dikkate almaksızın, müteahhidin ihtiyacına göre ‘Acil’ koduyla yeni kafe yaptırması; Samsunluların aklıyla alay etmesi değilse nedir?
Kaldı ki Taşhan’ın içinde belediyeye ait, işletmeciye kiraya verilen kafe/restoran var. Belediyenin işlettiği veya kiraya verdiği işletmelerde fiyatlar piyasadan daha uygun değil. Vatandaşın kafe/restoranda harcayacak parası mı var? Kim gidecek buralara? Yapan müteahhitler gibi müşteriler de mi özel olacak?
ALTYAPIYA GÖRE YAĞMUR YAĞMAZ!
Samsun tamamen betonlaştığı, yeşil alan hiç kalmadığı için yağan yağmurun tamamı sokak ve caddelerde birikiyor. Suyu emecek bir karış toprak yok! Doğudan batıya her yağmur, şehir su altında kalıyor; caddeler göle dönüyor, bodrum katları, tramvay yollarını su basıyor. Trafik aksıyor, insanlar çile çekiyor. Başkan ipotekli krediyle kişiye özel ihalelerle kafe yaptırıyor, ama bu konuda adım atmıyor.
Eski Başkan Yusuf Ziya Yılmaz zamanında; sel ve su baskınlarına neden olan Canik’teki Yılanlı dere, İlkadım’daki Ağabali Caddsei, Atakum’daki Çobanlı deresi ıslah edildi. Araçları sürükleyip götüren, ev ve işyerlerini basan sular büyük ölçüde engellendi.
Şimdi hazır mazgallar temizlenmediği; açık tutulamadığı, tıkandığı için caddelerden akan sular ulaşımı engelliyor, ev işyerlerini basıyor. Atakum ve Canik’te maliyetten kaçıldığı için Atatür’k Bulvar’ına yeterli genişlikte menfezler yapılmıyor, su baskınlar yaşanıyor. Derin menfez deniz suyunun karaya doğru ilerlemesine neden olsa da geniş menfez suyun denize ulaşmasını sağlar.
Samsun’da suyun önü veya üstü kapatılmasa, yağmur suları ya bir yol bulur ya da kendine bir yol yapar. Ancak yanlış imar sonucu, suyun önü kesildiği veya üstü kapatıldığı için su baskınları yaşanıyor, bereket olan yağmur felaket dönüşüyor. Başkanlar yer altına; görünmeyen yatırım yapmıyor; yağmura göre altyapı yapmadıkları için, yaptıkları altyapıya göre yağmayan yağmuru suçluyor.