Eski Japonya Başbakanı Şinzo Abe, Parlamento'nun üst kanadı adayı için gittiği Nara şehrinde yaptığı seçim konuşması sırasında; dakikalarca arkasında onu dinleyen 41 yaşındaki Japon saldırgan tarafından sadece 3 m mesafeden silahla vurularak öldürüldü.
Japonya, son derece katı silah yasalarına sahip olup dünyanın en güvenli ülkelerinden biri olarak kabul edilir. Japon yasalarına göre, özel bir lisans olmadan ateşli silahlara sahip olmak yasa dışıdır. Ateşli silahların ithalatı da yasaktır.
Silahlı saldırı az olduğu için, ulusal polis yetkililerine göre de siyasi veya ünlülerin korunması için yeterince önlem alınmıyor, yakın dönem başkanlık yapmış birisi veya siyasiler Japonya’da yeterince korunmuyor.
Ateş edene kadar korumalar saldırgana müdahale etmedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Almanya eski Başbakanı Merkel’e ABD Başkanı Biden’a kadar herkesi şok eden bu saldırı güvenlik zaafından mı kaynaklandı?
Başbakan yeterince korunamamıştır. Olayın nerede yaşandığına bakılmaksızın, bu vahim saldırıdan ders çıkarılmalı, dünyanın her yerinden suikastçı ve ajanların kol gezdiği Türkiye’de özellikle siyasilerin korunmasına özen gösterilmelidir.
2.Dünya Savaşı’ndan sonra Japonya’nın askeri güç olmasının önüne konan engellerin kaldırılması, Rusya-Çin ve Kuzey Kore’nin silahlanması karşısında güçlü ordu ihtiyacının karşılanması, Japonyanın yeniden yapılanma ve değişim ve dönüşümünün öncüsü Abe, savaş karşıtlarının da hedefindeydi.
Japon medyasından analistler, 1954’te San Myung Mun tarafından kurulan Japonya ve birçok ülkede üyeleri olan Kore mezhebinin tartışmalı ‘Birleşme Kilisesi’ saldırının nedeni olabileceği yönündeki iddialar spekülasyonları ateşledi. Eski ABD Başkanı Donald Trump ve suikasta uğrayan Abe gibi politikacılar ‘Mun’ tarikatıyla sıcak ilişki içindeydi.
Üç yıl deniz kuvvetleri/özel savunma birliklerinde çalışan saldırgan, farklı silahların parçalarının bir araya getirilmesiyle geliştirilmiş cihazı namludan doldurmalı bir silaha dönüştürülmüş, tüfek mermisi atan bir tabanca ile hiçbir engelle karşılaşmadan suikastı gerçekleştirdi. Fail yasalara göre ölüm cezasına çarptırılabilir.
Eski Başbakanın arkasından atılan ilk kurşundan biri kalp, aort damarı ve akciğeri tahrip etti. İkinci kurşun boyuna geldi ve şiddetli kanamayı daha da şiddetlendirdi. Saldırgan Abe’ye yaşama şansı tanımadı; kalbi duran, nefesi kesilen eski başbakan ilk sanayide sağ elini hava kaldırdı ve sonra yere yığılıp kaldı, hemen orada can verdi; helikoptere bindirildiğinde zaten hayatını kaybetmişti.
Japonya 1900’ün başlarından itibaren birçok siyasi suikasta sahne oldu; başbakan, bakan, merkez bankası başkanı ve milletvekilleri bu suikastlarda can verdi. Ancak 1960’tan sonra 2002’ye kadar siyasi saldırı olmadı, 2002’de bir milletvekili öldürüldü.
Saldırgan, Eski Başbakan’ın Japonya’yı savaşa sokacak politikalarını beğenmediği için suikastı gerçekleştirdiğini söylese de saldırganı sorgulayan müfettişler saldırının arkasında belirli organizasyonların olabileceğine dikkat çekti.
Devlet televizyonu yayıncısı NHK'nın suikastçının annesine dayandırdığı bilgiye göre: suikastçı ‘belirli bir örgüte’ katıldı ve örgüte aileyi paramparça eden çok para bağışladı. İnsan eşek olunca semer vuran; güvenlik yeterli olmayınca da suikastçı her zaman bulunur.