Geri gönderme merkezlerinde toplanan, Ankara’dan 76, İzmir'den 226 Afganistan uyruklu kaçak göçmen, yasa dışı yollardan Türkiye’ye girdikleri için, valilik kararıyla sınır dışı edilmek üzere otobüslere bindirildi. İzmir Barosu'ndan bir grup avukat otobüslerin önüne geçerek göçmenlerin gitmesini engellemeye çalıştı. Avukatların engellemelerine rağmen otobüsler jandarmanın kontrolünde yoluna devam etti, kaçak göçmenler 23-24 haziranda sınır dışı edildi.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) görünüşte AKP veya hükümet düşmanlığı adı altında devlet ve millet düşmanlığı yapıyor, sorunun çözümünde rol alması gerekirken, sorunun parçası oluyor; ‘sessiz istilaya’ çanak tutuyor, mesnetsiz bir şekilde Geri Gönderme Merkezinde hak ihlallerinin sürekli olarak yaşandığını ileri sürerek, TC Devleti’ni uluslararası alanda zor duruma düşürmeye çalışıyor.
Suriyeli tazminat kazandı. Yunanistan’a geçerken sınırda yakalanıp, Suriye’ye gönderilen sığınmacı, ikinci denemesinde Yunanistan’a geçiyor ve Almanya’ya ulaşıyor, Türkiye aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’ne dava açıyor, sınırda yakalandığını, Suriye’ye geri gönderilirken kendisi gibi sınırda yakalanan birine kelepçelenerek, 2 gün boyunca yolculuk yapmak zorunda kaldığını ileri sürüyor. Türkiye yaklaşık 10 bin Euro tazminat ve 2500 Euro masraf ödemeye mahküm ediliyor. İngiltere böyle bir kararı yırtıp atarken, Türkiye ödemek zorundadır. Türkiye’de barolar Türkiye aleyhine belge üretirken, İngiltere’de barolar devletin yanında yer alır.
İzmir Harmandalı Geri Gönderme Merkezi' nde bulunan yabancıların başlattığı protesto üzerine gerek duyulmasa da önlem olarak merkezin önüne itfaiye ve ambulans gelince, TBB, 7/24 geri gönderme merkezlerine girme, geçici sığınmacılarla istedikleri zaman görüşme, habersiz ve hazırlıksız denetim yapma talebinde bulundu. Talepleri kabul edilmeyince uluslararası hukuk gereği gönderilmesi gereken geçici sığınmacıların gönderilmesini zorla engellemeye çalıştılar.
Hukuk ne diyor? Afganların Türkiye gelmeleri söz konusu olamaz. Çünkü önce İran’a geliyorlar. İran’da can güvenlikleri tehlikede olmadığı için İran’da kalmak zorundadırlar. İran insan ticaretinden; göçmen kaçakçılığından para kazandığı için, sığınmacıları, Afgan sınırından alıyor, Türkiye sınırına taşıyor. Kendi ülkesinde tutmuyor. İran’da can güvenliği tehlikesi olmadığı için İran’dan başka bir ülkeye dolayısıyla da Türkiye’ye sığınmacı veya göçmen olarak, kaçak yoldan giremez.
Girerse geldikleri ülkeye geri gönderilir. Ankara ve İzmir’ de yapılan tam da budur, uluslararası hukuka ve sözleşmelere uygundur. TBB ya ticari kaygılarla ya da devlet ve millet düşmanlığından Türkiye’nin sığınmacıların istilasına uğraması için elinden geleni yapıyor.
Afganlara sahip çıkmak mülteci veya geçici sığınmacılara sahip çıkmak değil; insan kaçakçılığına sahip çıkmak, insan ticaretini teşvik etmektir. Bu da Baro’nun görevi olmadığı gibi suçtur. Herkes hakkını da haddini de bilmek zorundadır.
Kısa bir süre önce de Ankara Barosu Mülteci Hakları Merkezi Başkanı Ebru Beşe, son günlerde çok sayıda mültecinin gözaltına alınıp geri gönderme merkezine yollandığını duyurdu ve ‘Müvekkillerimize ulaşamıyoruz’ demişti. Görüldüğü gibi; TBB Afganlı, Suriyeli ayırt etmeksizin Türkiye’ nin sığınmacıların işgaline uğramasını, nüfus (demografik) yapısının bozulmasını, Türk vatandaşlarının, Türkiye’yi terk etmesini istiyor.
Daha önce de belirttiğimiz gibi; Beşe’nin sözünü ettiği kişiler mülteci değil; geçici sığınmacıdır. İsmi üzerinde; kalma süreleri sınırlı olup, kalmalarını gerektiren neden veya nedenler ortadan kalkınca gitmeleri gerekir. Bayramlarda gidebildiklerine göre kalmalarını gerektiren neden; can güvenliği tehlikesi ortadan kalkmıştır.
Görmek için parmağa değil; parmağın gösterdiği yere bakmak gerekir. Göz olanı; akıl olacağı görür. Şimdi de özellikle Hatay, Kilis gibi illerde Arapların nüfusu artırılıp, ‘buralarda çoğunluk Arap’ tır’ denilerek, Türk illerinin anavatandan koparılması planlanıyor. Sığınmacıların Türkiye’ de kalması ‘Sessiz istiladır’ kendi evine almayıp, vatanına alanlar ya cahil ya haindir. İstilaya göz yumanlar yarın sığınmacıları evine almak zorunda kalacaktır.