Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK)’in daimi beş üyesinin dışında daimi olmayan üyeliği için 2008’de yapılan oylamada Türkiye 151 oy alarak BM’ye geçici, prestijli üye seçilmişken, bugün sadece 60 oy alarak, 91 üyenin oyunu kaybetmiş ve üyeliği İspanya’ya kaptırmıştır. Eski Başbakan R.T.Erdoğan’ın dünya lideri, Türkiye’nin lider ülke iddialarını BM onaylamadı.
Gömlek geniş
1961 Anayasası’nın sağladığı hak ve özgürlükler, özellikle üniversitelerde istismar edilerek anarşi ve terör yaratılınca (68 Kuşağı), zamanın Başbakanı Süleyman Demirel ‘bu gömlek bize geniş geliyor’ demişti. 12 Mart muhtırasıyla gömlek daraltılmış, birçok demokratik hak ve özgürlük kısıtlanmıştı.
Gömlek yeniden daraltıldı
AKP Hükümeti de daha fazla özgürlük söylemiyle çıkardığı yasaları, değişiklikten öncekileri aratacak şekilde kısıtlayarak ‘makul şüpheli’ ifadesini yasalara sokuyor. Yani somut delil aranmaksızın veya bulunmaksızın kanun uygulayıcı uygun görürse şüpheli tutuklanabilecek.
APO iyileştikçe millet kötüleşiyor
İçişleri Bakanı Efkan ALA dün yaptığı açıklamada ‘Milletin yararınaysa ‘Apo’nun durumunda iyileştirme yapılabilir’ dedi. ( Elektronik kelepçe, ev hapsi, denetimlik serbestlik ve tam serbestlik). Hükümet yetkililerinin milletin yararına gördüğü uygulamalar, Türkiye’yi PKK’ya teslim ettiği açık ve seçik bir şekilde görülmüşken, yeni uygulamaların milletin yararına olup olmayacağına yine hükümet karar verecekse Türkiye’yi büyük bir felaket bekliyor demektir.
Ayaklanma çağrısı
Terör örgütüne verilen tavizler sonucu Suriye’nin Ayn El Arap (Arap baharı) - Kürt gruplarının ise Kobani olarak isimlendirdiği- şehrinin IŞİD tarafından kuşatılmasını bahane eden PKK/KCK ve siyasi uzantıları BDP/HDP tarafından yapılan ayaklanma çağrısıyla Türkiye’nin Güneydoğusundan batısına kadar birçok şehir yakıldı yıkıldı resmi rakamlara göre 38 kişi, bölgelerden gelen haberlere göre çok daha fazla insan hayatını kaybetti. , 4’ü linç olmak üzere, insanlar feci şekilde öldürüldü. 3 bin işyeri, 260 kamu binası, 190 banka, 80 siyasî parti binası, 556 araç ile 30 özel yurt ve dernek yakıldı. Okul ve dershaneler de saldırılardan nasibini aldı. Bu tespitler yapıldığında olaylar sonuçlanmamıştı. Bu olayların da milletin yararına olduğunu, olaylardan terör örgütünün sorumlu olmadığını söyleyecek kadar ahlaksız ve ilkesizler kişilerin değişik basın ve yayın organlarında açıklamalarını elem ve esefle görüyoruz.
Eylem çağırısı olmasaydı
PKK daha önceleri Diyarbakır’da milyonla ifade ettikleri sayıda kalabalıklar topladığında bir cam kırılmazken, son olaylarda bu kadar kan dökülmesi, kamu binalarının yakılıp yıkılması terör örgütünün ‘yakın, yıkın, öldürün’ talimatıyla olmuştur. Bu olaylardan 15 gün önce APO; ‘Yoğunlaştırılmış savaşa hazır olun!’ mesajı göndermemiş miydi? Göndermişti. O halde olayların kontrol dışı gruplar tarafından çıkarıldığını söylemek ve buna inanmak, inananların aklıyla alay etmek değil midir?