Kırk nasihatten daha ders vericidir bir felaket; yaşananlar, başta Montrö Sözleşmesi olmak üzere Türkiye’nin jeopolitik ve askeri güç olarak önemini, yokluğunda yeri başkaları tarafından doldurulamayacak müthiş bir boşluk yarattığını körlere bile gösterdi, sağırlara bile duyurdu.
Türk siyasetçiler şartların yarattığı fırsatları değerlendirebilirse, sorun çıkarmada değil; sorunların çözümünde yer alabilirse, ABD daha önce parasını verip alamadığımız F 35’lerin yanında birçok silahı parasız Türkiye’ye verecektir.
Ömür biçilen, beyin ölümü gerçekleştiği ileri sürülen, dağılmak üzere olan NATO, Ukrayna’nın işgalinden sonra kuruluş amaçlarına hizmet edecek şekilde yeniden yapılanacak, askeri yatırımlardan kaçınan Avrupa bu alana müthiş yatırım yapacak ki sadece Almanya askeri harcamalara 100 milyar Euro ayırma kararı aldı. Daha önce çatışan taraflara yardım etmeyen AB, Ukrayna’ya devasa askeri yardım ve silah gönderme kararı aldı. Peş peşe ilkler yaşanıyor.
Batı, Rusya’ya karşı birleşirken, bugüne kadar isimlendirilmeyen ‘Doğu’ ittifakı kendiliğinden doğacaktır. Çin, Batı’nın birleşmesi karşısında ister istemez Rusya’nın yanında yer alacak; Doğu ittifakı İran ve Kuzey Kore başta olmak üzere birçok ülkeyi kapsayacak, Güney Amerika’dan Afrika’ya genişleyecektir.
Türkiye ve Türk Cumhuriyetleri Batı ve Doğu ittifakının çekim gücü en yüksek devletleri olacaktır. İyi yönetilirse krizlerden fırsatlar doğacaktır.
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) ve oluşturduğu ‘Varşova Paktı’ 26 Aralık 1991'de dağıldı, ABD ve SSCB öncülüğündeki iki kutuplu dünya ABD ‘nin kontrolüne geçti. ‘Demir Perde’ kalkınca halkın fakirlik ve sefalette eşitlendiği ortaya çıktı.
Lenin ve Stalin’in heykelleri, Almanya’yı bölen ‘Berlin Duvarı’ yıkıldı. Doğu Almanya, Batı Almanya ile ‘Demir Perde Ülkeleri’ hür dünyayla birleşti. Birliği teşkil eden cumhuriyetler bağımsızlığını kazanırken, Rusya dışında 20’ye yakın yeni devlet kuruldu.
ABD yöneticileri bu süreçte tek kutuplu dünyanın avantaj ve gücünü, savunma organizasyonu NATO'yu hoyratça ABD ve İsrail’in çıkarları için kullandı, Rusya yarışamaz düşüncesiyle ‘Nükleer silahların sınırlandırılması’ antlaşmasından çekildi.
NATO’nun gözde üyesi Türkiye’ye ihtiyaç kalmadığını gösteren uygulamalar yapıldı. ABD aynı ittifakta; müttefiki olduğu Türkiye’ye karşı, Birleşmiş Milletler (BM)’in terör örgütü olarak kabul ettiği PKK’ya onbinlerce tır silah ve askeri malzemeyi bedava verdi, teröristleri eğitti, donattı, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdı, elçiliğini taşıdı.
Demokratik yönetimden Komünizme geçiş yumurta pişirmek kadar kolay, ancak Komünizmden serbest piyasa ekonomisine geçmek, pişmiş yumurtadan civciv çıkarmak kadar zor olduğu halde Rusya Devlet Başkanı Putin bunu 20 yılda başardı.
Dünyayı İsrail’den ibaret gören ABD yöneticileri, olacağı görmek bir tarafa olanı, biteni de göremedi; Rusya’nın yeniden yapılanma ve değişimini fark edemedi, 2008’ de Gürcistan’da Kuzey Osetya’yı, 2014’te Ukrayna’da Kırım’ı işgal ettiği halde ABD Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da İsrail’in genişlemesiyle ilgilendi.
Başta Irak, Suriye olmak üzere Afganistan, Libya, Mısır’da kendine bağlı yönetimleri işbaşına geçirebilmek için milyonlarca masum insanı katletti.
ABD’nin işlediği insan hakları ihlalleri ve savaş suçları karşısında NATO, BM Güvenlik Konseyi, Avrupa Birliği üç maymunları oynadı. BM’ in kınamasını ABD veto etti. Dünya Rusya’nın eski gücüne kavuşmasını adeta bekledi.
Uyuyan dev birden değil; uzun süreçlerden sonra uyansa da ABD ya fark etmedi ya da Ukrayna halkını kurban vererek Rusya’nın ekonomik krize girmesini planladı. Sonuç olarak ABD’nin Irak’ı hiçbir gerekçe göstermeden işgal ettiği gibi Rusya’da Ukrayna’yı kendine göre gerekçelerle işgal etti.
ABD ve Rusya'nın saldırganlığı uluslararası antlaşmalarla durdurulmalıdır.ABD'nin Soros aracılığıyla Ukrayna seçimlerine müdahale etmesi, Ukrayna'yı NATO'ya almak istemesi ve Rusya'yı tehdit edecek şekilde Ukrayna ile işbirliğine gitmesi Rusya'yı 'boğazına bıçak dayanmış' hissetmesine neden olsa da işgali haklı kılamaz. Rusya Ukrayna'da durdurulmazsa yarın başka bir yere saldırabilir. Bugün Ukrayna'yı savunurken ABD'yi bölgeden uzak tutmak barışı savunmaktır.