Yine bir Engelliler Haftası yaklaşıyor. 10-16 Mayıs tarihleri arasında sosyal medya yine "engelsiz bir dünya", "engel bedende değil, zihindedir", "hep birlikte daha güçlü" gibi cümlelerle dolacak. Resmi kurumlar, belediyeler, dernekler sırayla sahneye çıkacak. Kimi çiçek dağıtacak, kimi rampa önünde poz verecek. Sonra engelliler haftası geçecek, her şey eski sessizliğine dönecek.
Samsun’da engelli bireylerin hayatına gerçek anlamda dokunan, sürdürülebilir ve sistemli bir destek maalesef göremiyoruz. Şehrin sokaklarında bir tekerlekli sandalye ile dolaşmayı deneyin. Kaldırımlarda rampa var mı? Varsa işlevli mi? Otobüslerin hepsi erişilebilir mi? Kamu binalarına ya da okullara engelli birey rahatça girebiliyor mu? Kaç belediye, kaç kurum engelli bireyleri sadece poz verirken değil, gerçekten karar alma süreçlerine dahil ediyor?
Ve bir de işin spor boyutu var. Bugün Samsun'da engelliler için kurulmuş spor kulüpleri, neredeyse tamamen kendi kaderlerine terk edilmiş durumda. Birkaç iyi niyetli kurum ve şahıs dışında, ne doğru düzgün maddi destek var ne de manevi. Engelli sporcular başarılarına rağmen görünmez kalıyor, çünkü onların teri ne yazık ki prim yapmıyor. Yerel yöneticiler, sponsorlar ve iş insanları söz konusu destek olduğunda ya sessiz ya da yok.
Toplumsal dayanışma deseniz o da yok. Engelli bireylerin spor yaptığı sahalar, salonlar ya yetersiz ya da hiç yok. Bir başarı geldiğinde alkışlıyoruz ama o başarının arkasındaki emek, fedakârlık ve yokluk görmezden geliniyor. Engelli spor kulüpleri, bir kısım duyarlı insanın omzunda ayakta durmaya çalışıyor. O da nereye kadar?
İşin en acı tarafı ise bu "destek oluyormuş gibi yapma" halinin artık bir alışkanlık hâline gelmiş olması. Engelli bireylerin hak ettiği şey merhamet değil, eşitliktir. Destek değil, erişimdir. İyilik değil, adalettir. Ve ne yazık ki Samsun’da bu fark hâlâ tam anlamıyla anlaşılmış değil.
Engelliler Haftası’nda birkaç etkinlik yapmak, birkaç duygu dolu video paylaşmak elbette kötü değil. Ama tek başına anlamlı da değil. Gerçek değişim, yılın 52 haftasında da engelli bireylerin yaşam hakkına, istihdamına, eğitimine, sporuna dair politikaların kararlılıkla uygulanmasıyla gelir.
Lütfen artık göstermelik değil, samimi adımlar atın. Engellilerin hayatlarını kolaylaştırmak lütuf değil, toplumsal bir görevdir.
Engelliler haftası geçecek. Ama biz, gerçeği konuşmaya devam edeceğiz.