Yeni Malatyaspor maçı sonrasında teknik patron Hüseyin Eroğlu’nun “1 puan bizi şampiyon yapacak” cümlesi çok eleştirilmişti.
Bodrumspor maçı özelinde bu cümleyi kurmuş olsaydı, hepimiz altına imza atardık ancak; “1 puan” muhabbeti epey uzayacak gibi görünüyor.
Geçen haftalarda şu cümleyi kurmuştum; “her maçta da aynı güzel futbolu beklemeyelim, bazı maçlar olacaktır, belki top yüzü görmeden 3 puan alacaksın, bazı maçlar olacak oyna oyna gol atamayacaksın.”
Malatya ve Bodrum maçlarının özetidir bu. Hem Malatya hem de Bodrum maçının ilk devresinde “ne izledik?” açıkçası yorumlayamıyorum.
Vasat değil, kötü de değil…
Kayıp 45’er dakika!..
Özellikle altını sürekli çiziyorum, topu koşturmuyoruz. İki pasın üçüncüsü yok. Uzun toplarla arayış içindeyiz.
Top kayıplarımız çok çok fazla. Orta saha yükünü kaldırmakta zorlanıyoruz.
Yok Celil yok!
Yok Tanque yok!
Laura, Soner!
Tempomuz çok düşük. Koşu km’leri nasıldır bilmiyorum ama göze çarpan yetersiz.
Denizli maçındaki iştahımız yok, gol atmakta sorun yaşıyoruz.
Anlaşamıyorlar…
Hüseyin hocanın sakatlıklarından dolayı eli kısıtlı tamam ama Malatya ve Bodrum maçında saha kenarında da yok gibi…
Oyuna hamleleri tutmuyor.
Zamanlama hatası mı dersiniz, futbolcuların sakatlıktan çıkması mı dersiniz, örneğin Fofana’yı oyuna 70’lerde alırdım.
Özellikle altını çiziyorum, Laura, Tanque, Celil yokları oynuyor.
Tomane kalmalı…
Bodrum’un sağ arkasına atılan toplar ‘dikkat çekti ki; taktikti, çok kez denedik’ neden Soner Gönül hocam?
Ahmet Sagat olabilirdi, Polat sağda, Harris solda olabilirdi.
Son iki maç özelinde çok şeyler sayabiliriz.
Pek keyif vermiyoruz. Tadımız yok.
Takımın eksik noktaları artık net bir şekilde göze çarpıyor.
Başkan Yüksel Yıldırım’ın transfer konusunda İstanbul’da görüşmeler yaptığını biliyoruz, veto yiyen oyuncuları da, imza aşamasında olanları da.