Nasıl başladı, nasıl devam ediyor...
4 ayda yaşananlara bu satırlar sığar mı? Dilimiz ne kadar döner?
Bilemiyorum.
Mayıs ayı gibiydi hikayenin başladığı günler...
Sonucu yine '2023 Mayıs'ın da görülecek ki;
Yaklaşık 4 ay önce 'giriş' yazılmaya başlandı...
Sezon başı hazırlık dönemini herkes hatırlar.
Emojiler havada uçuşuyor, kalpler, 'gümbür gümbür'
Rüzgar öyle bir esiyor ki; yaz sıcağının yaklaştığı günlerde ortamlar iyi, sohbetler şahane, tarih-saatler, kaç puanla 'şampiyon oluruz', oooooo!
Neler neler, herkes hatırlar.
Hatırlayana!...
Bir cümlemi hiç unutmam, "Kamptır ölçü değil, hele lig başlasın, o zaman başlar hikaye, bu şehir 'futbol kentidir' dikkat! Vezir de eder, rezil de!.."
Ve lig başladı, yani hikayenin "gelişme bölümü"
4 maç, 5 puan!..
Eyüp ve Manisa'ya karşı 17 ve 10 bin taraftarın önünde galibiyet yok, Altay "eh işte", senaryonun en can alıcı konusu; "sorunların-ayrılıkların gün yüzüne çıktığı" Erzurum...
"Parametre"yi hafızalarına kazımayan kalmamıştır.
Öğreniyoruz, bilmiyoruz sonuçta!..
Büyüklerimin affına sığınarak, özür dileyerek; "biz ne anlarız futboldan?"
Aklıma gelmişken; "aile ortamı var"
Sahi noldu aile saadetine?
Tabir-i caizse "hava-caka atmak" için sonrasını düşünmeden cümleler kurmak, bazen ters köşe edebiliyor insanları...
"Yönetim, iletişim."
4 haftada hafızalarımıza kazıdığımız "parametreler" dışında şu cümleleri de unutmamak lazım elbette,
"Futboldan anlamıyorlar, hani canlı görüntü var mı elinde, Eyüp favoriydi, senin telefonun donmuş..."
Ve son olarak "dönüp alkışlamak..."
Bunlar hikayenin içinde yaşanan gelişmeler...
Dahası da var diyorum ya satırlar sığmaz ancak sizler çok iyi hatırlarsınız.
Erzurum maçı sonrası Başkan Yüksel Yıldırım'ın "üst düzey açıklamaları", Manisa FK maçı sonrası "beklenen istifa ya da ayrılık" bugün gerçekleşmezken;
Taraftar şunu soruyor?
"Nereye kadar tahammül edeceğiz?"
Geçen hafta Başkan'ın açıklamalarını, sonrasında sosyal medyadaki yorumları görüp de; "sindirebilen" bir yapıya sahipseniz; "yorumsuz bırakırım."
Şu ifadeler camianın beklentisi değil...
"Ne hikmetse 3 haftadır skoru bulamıyoruz. Parametrelerde üstünüz. Atacaksınız. Üzgünüz. Daha çok çalışıp, oyundan vazgeçmeden devam edeceğiz. Ne anlatsam faydasız. Ben oynanan oyundan memnunum."
Camiaya sizin deyiminizle şu cümleyi bekliyor;
"Adam gibi geldim, adam gibi giderim..."
Bugün belki Bayram Bektaş bir kez daha kapıya talimat verecek, "Selçuk ve benim Nuri Asan Tesisleri'ne girişimizi yasaklayacak" ama inanın ki; "gram umrumda değil."
Ben yine 'Atatürk'lü Arma'nın hakkını savunmaya devam edeceğim.
Bize bugün de yarın da her kapı; 'Nuri Asan Tesisleri'ne çıkar ama "o kapı sana bir kez kapandı mı" Bayram Hoca, "bu kentte hiç bir zaman iyi anılmazsın..."
Hikayenin gelişmesi bugünlerde "ürkütse de, başımızı ağrıtsa da, adrenalin dolu olsa da", biz büyük camiayız, "ayağa kalkarız, kıvılcımı yakarız" ama "yapılanları hiç bir zaman unutmayız..."
Ne krizler yaşadık ki; "bugünler vız gelir, tırıs gider..."
Biz yine onbinler 19 Mayıs'ı doldururuz.
Sevdamız Atatürk'lü Arma'nın peşinde yine oluruz...
Mevzu; "Kişiler değil, Arma...."
KALEMİNE SAĞLIK YILMAZ ADAM. İYİ Kİ BU KURŞUN KALEM VAR. İYİ Kİ BU KESKİNLİĞİN VE DİK DURUŞUN HEP VAR. İYİ Kİ AYNI MESLEKTAŞIZ. İYİ Kİ BİN KERE ÖLENLERİN YANINDA BİR KERE ÖLMEYE RAZI OLANLARDANIZ...SENİN FORMANI BUGÜNE KADAR HİÇ KİMSE SIRTINDAN ÇIKARTAMADI. YİNE ÇIKARTAMAYACAK. NELER GEÇİRDİN BUGÜNE KADAR. PROFESYONELLLER SENİN SAMSUNSPORLULUĞUNU VE GAZETECİLİĞİNİ ASLA ANLAYAMAZ. BUNU ONLARDAN BEKLEMEN YANLIŞ OLUR. SEN ÇIKTIĞIN BU KUTSAL YOLDA EĞİLMEDEN YILMADAN YÜRÜMEYE DEVAM ET. YILMA. SAMSUNSPORLULUK DİK DURMAK DEMEKTİR. İNANMAYAN ARMAYA BAKSIN! BAYRAM BEKTAŞ HEM KENDİNE HEM CAMİAYA İHANET EDİYOR! BUNU ZAMAN GÖSTERECEK. YİNE SEN VE SENİN GİBİ DÜŞÜNENLER HAKLI ÇIKACAKTIR! RAHAT OL YİĞİDİM ASLANIM BENİM!