Balıkesirspor maçındaki mükemmel başlangıç sonrası beklenti elbette yüksekti.
Aslında karşılığını verdik, tek eksik goldü...
Oyun olarak baktığımızda iyiydik, aksayan yönlerimizi varmıydı vardı...
Özellikle kontra ataklarda orta sahamızın çabuk geçilmesi gibi...
Bugün şanslıydık, kontraları gole çevirmeyen bir Kocaeli vardı karşımızda. Ama bu bugünlük şanstı, acilen çözüm üretmeli ki; hocamız Mehmet Altıparmak da aynı konuya işaret etti..
Maçın senaryosunu iyi okumamız lazım ki; bu denli güç savaşlarının olduğu maçlarda ani refleksler vermeliyiz...
Bugün kısım kısım başardık, ilk devreyi gol yemeden tamamlarız düşüncesi hakimken 45'te yediğimiz gol tüm ikinci yarı oyun planını alt üst etti. Tüm hamleleri denedik, baktık iş taktikle çözülmüyor, son dakikalarda şişirmeye başladık...
Bu tür maçları yaşayacağız, bu sene kurtlar sofrasındayız.
Kapanan sahasında oyunu kabul eden, kontra ataklarla bizi vurmak isteyen bir Kocaelispor vardı ki; sistemleri takır takır işledi...
Ancak...
Bu sistemin işlemesinde büyük pay sahibi bizim gol silahlarımızdı.
Tomane, mücadelesi iyi, defansı yıpratıyor ama skora katkısı olmayınca soru işareti?
Mehmet Akyüz, bizim tanıdığımız bildiğimiz Mehmet Akyüz mü yoksa dublörümü anlamış değilim.
Kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonu bir golcü vuruşu olarak tanımlamam, yakıştıramadım...
Yani nasıl kale çizgisinden top dışarı atılır, bize ağzımız açık izletti, gerçekten imkansızı başardığı için kendisi mutlaka sezon sonu 'yok artık bu da kaçar mı?' belgesellerinde zirveyi zorlar...
Gökhan Karadeniz, Mehmet hocayla şampiyonluk yaşadı eyvallah ama geçen seneden kalmış durumda, hatta bir tık altında.
Henüz lige hazır değil..
Bu maç özelinde en dikkat çeken ise, Hasan Kılıç ve Osman Çelik'in oyunun içinde olmaması...
Orta sahada her dönen topu rakibe teslim ettik, basamadık, ısıramadık, hamlelerde geç kaldık.
Özellikle ikinci yarıda bazı bölümlerdeki arzumuz, iştahımız sevindiriciydi.
Şunu artık iyi biliyoruz, skor üstünlüğü olsun olmasın savaşacağız, futbol oynayacağız...
Özetle puansız dönmek bu oyuna karşı haksızlık oldu, diyebiliriz...
*****
Diğer dikkat çeken detay Nurullah'ın kulübede oturması..
Başkan Yüksel Yıldırım'ın da dediği gibi 'kulübe zamanı' gelmişti, zamanlaması da yerinde.
Forma aslanın ağzında derken bunu anlatmak istedik ama Nurullah genç kardeşimiz biraz uyarıları kulak arkası etti gibi...
Umarım bu kulübe işi onu kendine getirir, küstürmez, çok çalışmasını sağlar da yeniden formasına kavuşur...
****
Bu arada çok çok düşündüm de, işin içinden çıkamadım, forma adaletine güvendiğim hocamız Mehmet Altıparmak; Diomande, Barış Başdaş, Savicevic ve Fofana gibi isimleri milli maç sonrası Keçiörengücü maçında nasıl kadroya alacak, kimleri yedek kulübesine çekecek merak ediyorum...
Şampiyonluğun formülü de bu isimler değil mi?