Rakip genç, dinamik, koşan ve Play-Off iddiası olan Zonguldak Kömürspor’du.
Beklediğimiz gibi oldu, Zonguldak ekibi dişini göstermeye çalıştı.
İlk devrede çok çalıştılar ancak orta sahadaki koşan ve ikili mücadelelerde yıkılmayan Oğuz ve Ferhat, oyunun kontrolünü iyi sağladı.
Topun bizde kalmasını sağladı.
İlk bölge ve üçüncü bölgeyi doğru organize ettiler, Guido’yu çok kaçırdılar…
Ayrı parantez Guido’ya.
Geldiği günden bugüne en iyi maçını oynadı. Hem rakibin sinirlerini bozdu hem de çok çalıştı…
İyi işler yaptı, gol ya da asistle tamamlasa tadından yenmezdi…
“Hayat veren” Bahattin’den sonra maçın en başarılı oyuncularının başına yazarım.
Gökhan Alsan da ise keyifler yerinde değil!!. Tat vermiyor, bu maçta forvet arkası denendi o da olmadı.
Diyeceğim ki; Atabey. Yok artık Atabey’e diyecek sözüm yok.
İnat etmeyin Atabey’de… Olmuyor. Bu takımın golcüsü Atabey değil Bahattin!
Bu maçta kanatta denenen Kubilay, yerini yadırgasa da oyun ritminden uzak kalsa da varlığı yetiyor. Yine iki kişiyi her defasında taktı peşine, iyi işler yaptı mı, bir elin parmaklarını geçmez ama kalitesi ortada. Sahada olması her zaman rakipler için tehlike…
Bu maçta futbol olarak iyi değildik ama çok arkadaşça oynadık. Takım ruhuyla sahadaydık, yardımlaştık, omuz omuza oynadık. Hata yapmadık. Birbirimize küsmedik…
Özlediğimiz takımdaşlığımızın sonucu 3 puan da geldi zaten.
Zonguldak gibi Play-Off iddiası olan koşan ve mücadele eden genç bir kadronun karşısında haftayı kayıpsız geçmek önemliydi.
Rakip Manisa farklı geçerken, onun ensesinde olmak zorundayız. Nefesimizi her saniye hissetmeliler.
Bu arada köşe başlığımda dediğim gibi Bahattin bu takımın golcüsü olduğunu artık kabul etmemiz lazım. Gol sevinci de manalıydı, “görün artık” der gibi…
Bu çocuğu küstürmeyelim… Bırakın oynasın, o oynadıkça biz kazanacağız…
Maç sonrası havayı teneffüs etmek güzeldi.
Başkan İsmail Uyanık’ın yüzü güldü, Yücel hoca ve Recep hoca yüzümüzü güldürdü..
O stattan keyifle ayrıldık, teşekkürler…