Transfer yasağımız var.
Sezona başlarken hedefimiz ligde kalmaktı. Önce 42 puan toplayalım da sonrası Allah kerimdir dedik.
Kervan yola çıktı...
Alman hoca Thomas Reis'in ilk yurt dışı mecarasıydı.
Gisdol'dan sonra 'kan uyumu olur mu?' diye düşündük, tasalandık durduk.
Kamp döneminden gelen haberler çok iyiydi.
Sezon başladı, Beşiktaş mağlubiyeti. Kaybettik ama sahada öyle mesajlar vardı ki, bugün ligde 3'ncü olmamızın ayak sesleriydi.
Deplasmanda Antep, Hatay galibiyeti, sahamızda çok saçma bir Konya mağlubiyeti.
Başakşehir, Rize, muhteşem geri dönüşün yaşandığı Göztepe.
Adana Demirspor 4'lüsü.
Fenerbahçe ile 19 Mayıs'ta kıran kırana!
Kasımpaşa, Antalya...
Her hafta bileğinin hakkıyla kazana kazana, eze eze, yürekten oynayarak, inanmışlığın verdiği zafer duygusuyla geldik...
Süper ligin en iyi futbol oynayan takımı olduğunu gösterdik ki; tüm futbol otoriteleri 'Karadeniz fırtınasından' övgüyle bahsetti.
Alman Thomas Reis dikkat çekti.
Ve Galatasaray mağlubiyetiyle başlayan 'durağan dönem.'
O dönemi hepimiz hatırlarız ki; 4 haftalık alınan sonuçlardan ziyade Karadeniz derbisinden önce yaşanan olaylara tanıklık ettik.
Bu dönemde güçlü çıkabilmek kolay değildir.
Thomas Reis bir karar aldı, Başkan Yüksel Yıldırım arkasında durdu.
Ve kazanan Reis oldu.
'Krizler hep bir fırsatı doğurur' ya; bizde de öyle oldu.
Hayalini kurmak bile güzel olan "Avrupa"
Bugün ligde kalmayı artık bir kenara koymalı, önce 55 puanı toplamalı.
Neden olmasın? Olur.
Süper Lig'de bir efsanenin yeniden doğuşuna herkes şahitlik ediyor.
Nereden nereye...
Dillere destan bir sezon yaşıyoruz.
Her haftaya mutlu başlayabilmek...
Özlemişiz.
Yolun açık olsun Atatürklü Arma.
Bu şehrin çocukları arkanda, güçlüsün.
Emeği geçenlere teşekkürler...