Bu sezon ilk defa üst üste aynı kadro sahadaydı...
İlk devrede oynanan futbol daha çok 'ben senden daha güçlüyüm' savaşıydı...
İki ekipte cephesini savundu.
İlk 45'te Ertuğrul hocanın tüm planları tuttu, oyunu oynayan biz, topu koşturan, ayağa pasla ve mücadeleyle rakibin orta sahadaki bize karşı kurmak istediği üstünlüğe izin vermedik..
Hatta Guido ile direkten dönen, Savicevic ile de uzaktan aşırtma bir şutumuz vardı ki, aslında ilk devrede golü bulmamız içten bile değildi...
Nurullah'ın ise Volkan Şen ile karşı karşıya kurtardığı gol pozisyonu ise bizim buradan puanla döneceğimizin habercisiydi...
Özellikle Adana ekibinde kanatlarda Volkan Şen ve Erkan Zengin'in Caner ve Kerem duvarına çarpması, onları etkisizleştirdi..
İkinci devrede ise Guido'nun ayağına oturan müthiş topla gelen erken golün tadı da bir başka oldu...
Kubilay-Oğuz değişikliği ile orta sahadaki kontrolümüzü güçlendirdik...
Adana ekibinin golden sonraki kontrolsüz gol arayışı tam da bizim istediğimiz gibiydi..
Ancak son dakikalarda organize bir şekilde kalemize yaklaşmaları beraberlik golünün geleceğini maalesef bize gösterdi.
Ağır tempoyu kaldıramadık, yorulduk..
Nurullah'la birkaç kez döndük oyuna ama yorgunluğun verdiği tempo düşüklüğü, orta sahanın geç değiştirilmesi oyunun ilk dakikasından itibaren hazırlanmış planlanları bozdu...
İki ekipte kıran kırana bir 90 dakika izletti bizlere. Gönül isterdi 3 puanı alalım...
Bana göre 90 dakika şampiyon takım gibi oynadık, formanın hakkını verdik, şampiyonluğun en büyük favorisi biziz, gösterdik..
En sevindiğim konulardan biri de Nurullah'a olan inancımızı kaybetmememiz oldu...
Bugün inanılmaz başarılıydı...
Eldiven önemli, bunu her defasında söylüyoruz..
Atan da formasını aldı mı, bu iş olur...
Zor bir deplasmandan bir puanla dönüyoruz..
Yolumuz açık olsun...