Yılport Samsunspor, sezonun ilk 2 deplasmanında sezona iyi başlayamayan Kocaeli ve Bursa'ya konuk oldu. Her iki 90 dakikanın neticesi bizim için hüsran olduysa da, özellikle Bursa karşısında alınan sonuç 'hüsran + hezimetti.'
Cankurtaran gibiyiz Maşallah!..
Nerede kriz yaşayan takım, topun ağzında hoca var, biz yetişiyoruz imdatlarına...
Teknik Direktörümüz Mehmet Altıparmak'ın maç sonu açıklamalarında yola çıkarak, şöyle değerlendirmeler yapalım...
Mehmet Altıparmak: "Bursaspor her şeyi ile bize saldıracağını biliyorduk. Kötü gidiyorlardı."
"Biz önlem almayız" sözleri çınlıyor kulaklarımda...
Tabelaya baktığımda ise...
"Keşke alsaydık" demeden alıkoyamıyorum kendimi...
Mehmet hocanın; "Futbolda yenilmek var ama böyle yenilmek yok" ifadelerini okuyunca, Organize İşler filminde Yılmaz Erdoğan'ın repliği aklıma geliyor...
"Burada Müslüm denen bir hıyar varmış.
Hıyar hoş değil tabi de yüksek sesle tekrar etmek ... O hiç hoş olmamış..."
Hocamızın, "Biz bugün 30-45 dakika arasını iyi oynadık. O dönemde gol bulsak 2-1'e getirsek başka maç olabilirdi..." sözleri; 75. dakikadan sonra Bursaspor 10 kişi kaldı, biz kalenin önüne gelmeyi bırak, uzatmalarda Bursa'dan iki gol yedik...
Elimize geçen fırsatı elimizin tersiyle ittik...
Hocamızın, "Benim futbol prensibim 1 yersem 2 atarım" sözleri; yine tutmadı, sonuç 4-1'lik Bursaspor hezimeti...
Bunların onlarcasını elbette sayabilirim ancak...
3 maçta hep savunduğum inandığım birşey vardı ki; "Takım halinde iyi futbol oynuyor, iyi mücadele ediyorduk... "
Bursaspor maçında sahi ne oldu?
Neden bu kadar kötüydük, neden futbol adına tek bir olumlu yanımız yoktu? Neydi bizi alıkoyan futbol oynamaktan...
"Bursaspor'un yüksek tempolu oynaması ve bizden çok mücadele ettiler" olarak izah edip, kenara çekilmek olmaz...
Bu zorlu maratonda elbette kazalarımız olacak ancak bu şekilde olması "kabul edilebilir" bir durum değildir...
Bu maçın telafisi Samsun'daki Gençlerbirliği maçı değildir. Gençler maçını mecbur alacaksın artı yazacaksın deplasmandaki Denizlispor'u yeneceksin, yine Samsun'da Ümraniyespor'u yenecek, milli araya 9 puanla gireceksin ki; 'al sana telafisi olsun...'
Diyeceksiniz ki; hadi canım ordan çok istedin sende...
Bu dönem, "gönlümden böyle geçiyor, yaparız, ederiz, biz şöyleyiz, cek, cakla" gibi sözlerle anlatılacak bir dönem değil, işin gerçekten ciddiyet kazandığı bir dönem...
Bu senaryo yaşanmasın, taşlar yerinden oynar...
Bursa mağlubiyeti "ders çıkarılacak" bir maç değil, 90 dakika boyunca sahada tek bir doğru bile yoktu ki; hangi yanlışı düzelteceksin, haftalar yetmez...
Evet ders çıkarılacak bir konu var!..
Bursa'nın bundan 15-20 gün önce hadi bilemedin 1 ay önce kadrosuna kattığı yabancılar...
Bu derstir işte...
İzle izle ders çıkar...
"Biz neden bu yabancıları alamadık, aldıklarımızı ise oynatamıyoruz..."
İnanın anlamakta zorlanıyorum.
İstanbul'da sözleşme imzalamak için Yıldırım Tower'da; "Başkanım bak ben zıpkın gibiyim, asansöre gerek yok, son kata merdivenlerden iner, çıkarım" derken mi sakatlandılar? Samsun'a gelirken valiz mi ağır geldi, uçağa binerken bileklerimi burkuldu n'oldu?
Revire giden 2 ay öncesinden dönemiyor...
Mehmet hocanın 75. dakikadan sonra yedek kulübesine bakıp, "oyuna hareket katacak, skora katkı sağlayacak tek bir oyuncuyu bile sahaya sürememesini" sizlerin yorumuna bırakıyorum...
Geçen seneden kalanlar, yerli-yabancı 23 transfer, sahada olanlar, yedek kulübübesindekiler, tribündekiler ve revirdekiler...
Kalın sağlıcakla....
Bizim aldigimiz topcularin bonservis leri ellerinde idi bursaninkiler ellerinde değildir yani bizimkiler pazarda akşama kalmış mallar.bizim başkan pazara akşam çıkmayı seviyor birde taraftara laf yetiştirmeyi seviyor.