Keçiören deplasmanı bize iyi gelmiyor, ikinci ligde de şampiyonluk yolunda büyük yara almış, hesaplar alt üst olmuştu ki; sezon sonu hüsran bitmişti.
Aradan geçen iki sezon sonra şampiyonluk havasına girdiğimiz bu süreçte Keçiören'de hesaplar yine tutmadı.
Beklenenin çok çok altında bir futbol, rakibin baskısını kabul etmiş bir oyun, daha da doğrusu vasatın da altında bir mücadele sergiledik ki, özetle bir puanın çok değerli olduğunun altını çizmek istiyorum.
İlk devreyi özetlemek imkansız, ikinci devre ise aynı şekilde vasat görüntü.
Özellikle üçüncü bölgede yoktuk, Kubilay'la biraz olsun ateşlendiysek de, fayda etmedi, rüzgarın yönü hep Keçiören tarafında oldu..
Keçiören'in golü sonrası, kenardan gelen oyuncu hamleleri oyunun senaryosuna etkisi olmadı, kabullenmiş futbolumuz skoru değiştirmeye de yetmedi derken, penaltı iddiaları, oyun içinde hakemin çok fazla düdük çalması da bizim oyun anlayışımızı sahaya koymamızda hep engel oldu.
Hakem Kutluhan Bilgiç çoğu zaman oyunun kontrolünü elinden kaçırdı..
Şişirme toplarla gol ararken, üçüncü bölgeye Veli hamlesi yaptık. Tuttu mu tuttu...
Bugün en dikkat çekici durum, kanatların işlememesi, orta sahadaki yorgun görüntümüzdü...
Takımda üst üste oynanan zorlu maçların yorgunluğu bu maçta görüldü...
Velev ki; kritik bir deplasmanda oldukça önemli bir puan olarak hanemize yazıldı..
Zaten oyunu artık eleştirmekten çok, puanlara konsantre olmalıyız...
Yenemiyorsan yenilmeyeceksin..
Her zaman puan cepte..
**
Bir çift söz de Keçiörenli futbolculara ve o stadyumdaki görevlilere..
Sizin işiniz futbol oynamak, bizim işimiz de gazetecilik mesleğini icra etmek.
Gol olur seviniriz, bundan kime ne!!!
Öyle saha içinde delikanlılık yapmak, size misafir gelmiş basın mensuplarına hakaret edip, küfür etmek, etik olmadı, yakışmadı...
Siz futbolunuza bakın, kaybettiğiniz puanın hazımsızlığını çıkaracak başka yer arayın...