İstanbulspor'un kan kaybettiğini duyduğumuz anda Akhisar deplasmanı daha da anlam kazandı.
Karşılaşmayı iki ayrı senaryoda değerlendirmek lazım. İlk 60 dakika ve son 30 dakika.
Birbirinden farklı iki devre diyebilirim.
Diğer bir deyişle Kubilay'lı orta saha.
Oyuna hızlı ve akıcı, baskıcı başlangıcımız sonrası erken gelen gol rahat bir galibiyetin habercisiydi lakin her zamanki gibi skoru koruma içgüdüsü, oyunu rolantiye almamız üst üste kalemizde tehlike çanlarının çalmasına sebep oldu ki, Nurullah uzun zaman sonra güven veren bir eldiven olarak görevini fazlasıyla yerine getirdi.
Özellikle Gökhan Karadeniz, Djedje'nin daha ilk dakikadan itibaren sahaya kalitesini yansıtması, farklı skorun habercisiydi, "At ikiyi bitir işi" demek varken neden bu kadar oyunu ve skoru sıkıştırmaya çalışıyoruz anlam veremedim...
Beklerin zaman zaman kolay çalım yemesi, Savicevic'i ayrı konuşacağım, rakibin hızlı kanat organizasyonlara karşı çaresiz kalmamız dikkat çekiciydi.
İkinci yarı özelinde ise bambaşka bir Samsunspor vardı ki; Kubilay farkıydı.. İkinci gole kadar yine aynı senaryoyu izledik ancak ikinci gol sonrası oyunun hakimiyetini elimize aldık, daha kontrollü, ayağa paslarla ceza alanına hareketlenmemiz ve gol aramamız tam da "istediğimiz bu oyun" dedirtti bizlere...
Bu sezon 90 dakikalık performanslarımız arasında en iyi 30 dakikamızdı...
Ancak bir nota dikkat çekmek istiyorum, Vukan Savicevic'in sözleşmesinde "sakatlık yada cezalı olması dışında ilk 11'de olur" maddesi mi var?
Takımın "el freni" gibi...
Varlığı da yokluğu da belli değil sahada..
Geri dönelim 30 dakikaya, izlerken heyecanım, inancım kat kat arttı şampiyonluğa..
Budur işte geliyor şampiyonun ayak sesleri.
Nefes aldırmak yok.
Diğer yandan Hamroun'un bileği çok iş yapar. Birebirde sağlam basıyor yere.
"Çilingir" yaptı yine yapacağını, ayağına sağlık Kubilay...
Sen Atatürklü Arma'nın altında Süper Lig görmelisin...
Bir parantez de Yasin Öztekin'e.
Durdu durdu adeta patladı, bir asist ve bir gol..
Herkesin beklediği Yasin'di.
Penaltıcımız Nadir'ten topu istedi, "benim günüm", taraftara golünü de armağan etti.
Bize de manşeti hazırlamak kaldı...
Hoş geldin...
Keyifliydik, umut saçtık, bir kez daha inancımız arttı. 41 kere Maşallah..
Sözün özü;
Savicevic kulübeye, Kubilay 11'e..
Yaslan arkana izle..
İstanbulspor düşünsün geliyoruz...