Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım’ın, bazen Amerikan kültürü bazen de Türk kültürüyle sentezlenen, zaman zaman da ‘açık sözlü’ oluşu, çoğu zaman da “İngilizce’yi Türkçe’ye çevirirken doğru kelimeleri kullanamaması” nedeniyle kurduğu bazı cümleler; "Dilin kemiği yok" atasözüne bu kadar oturuyor.
Geçen sezon Galatasaray maçı sonrası Okan Kocuk, Emre Kılınç ve Taylan Antalyalı’nın geçmiş dönemde bu takımın formasını giymesinden dolayı; malum o maç sonrası “Kalpleri ile beyinleri çelişmiş olabilir” dedi ki; bugün o cümle nereden nereye geldi.
Bugüne kadar yansımalarını hep birlikte tecrübe ettik.
Bizler de her defasında eleştirdik ama artık öyle bir hal almaya başladı ki; bu cümle yüzünden koca bir camia karalanmaya çalışılıyor.
Özellikle Fenerbahçeliler tarafından.
Buradan nereye geleceğiz.
Samsunspor’un son haftalardaki kötü gidişatında takıma moral vermek için uzun zaman sonra ilk kez bir taraftar grubu tesislere gitti.
Aslı olan destek vermek, Avrupa yolculuğundaki 5 maça odaklanmaktı.
Kazım Şen kardeşimizin; “Kalbiyle aklı çelişen varsa Allah’la kendi arasındadır” şeklindeki ifadesi sonrası Emre Kılınç arkasını dönerek ayrıldı.
Emre'nin bir şeyler söylenerek uzaklaşması yanlıştır. Gitmek, kaçmak, uzaklaşmak çözüm değildir, yeni polemiklerin fitilini ateşlemektir ki; öyle de oldu.
Emre Kılınç ile artık olmaz, nikah düşmüştür.
Emre'nin savunulur bir yanı kalmamıştır. Bu tepki sonrası Emre tarafından da Samsunspor defteri kapatılmıştır.
Oysa ki, sözün asıl sahibi bugünün zeminini hazırlamıştır.
Emre tribüne, sosyal medyaya kızmamalı, cümlenin ilk sahibine kızmalıdır.
Emre’ler, Okan’lar, Taylan’lar gelir gider.
Biz kendi penceremizden bu yaşananları değerlendirmek zorundayız. Bugün üzülmemiz gereken gerçek konu vardır ki; yine şapkayı önümüze koyma zamanıdır.
Samsunspor’u ‘proje’ olarak gören başkan ve ekibi, Samsunspor’un çok çok büyük bir camia, şehir takımı olduğunu unutmamalıdır.
Samsunspor camiasının, gerekse de futbolcusunun Türk futbolunun önüne bu şekilde özellikle bazı kesimlerce düşürülmeye çalışıldığı pozisyon kabul edilemez.
Bakınız, 4 maçta üst üste, 8 maçtır da iyi gitmeyen süreçte ne hale geldik?
Birleşelim diye beklerken yine ayrıştık!
Bunu hak edecek ne yaptık?
Kalbi ile beyni çelişenler!
Bu cümle, her daim koca camianın yüzüne vurulacak "kara leke" olarak kalacaktır.
Ne zaman ki bazı söylemlerden dolayı canımız yanmasın, buna sebebiyet verenleri, Allah’a havale ediyorum.
Samsunspor’un ne Atatürklü arması, ne şanlı tarihi ne de futbolcusu “maaşlı çalışan değildir.”
Bu arma için her koşulda savaşan karakterlerdir.
Hani Başkan Yüksel Yıldırım’ın bir sözü var;
“Samsunspor'a gelecek sporcular yeteneğiyle gelir, karakteriyle bu kulüpte kalır.”
Neyi bekliyorsunuz?
Camiayı yıpratmayın, gereğini yapın…
Ya bırakın bu tribünlere oynamayı, Emreye yapılan hadsizliktir. Sadece Emreye değil taraftara da yapılan saygısızlıktır.
Aklı sıra motivasyon konuşmasına gelen, o sözü görünürde samsunsporlu gönülden fenerli olan bir zibidi yüzünden emre kılınça büyük bir haksızlık yapılmıştır. Bu tarz at hırsızlarının futbolcularla birebir diyalog kurulmasına izin verenler ise çapsız yöneticilerdir.