Zor geçen bir 90 dakikanın uzatmalarında her şey çok daha farklı olabilirdi.
Kaçan 3 puana mı yanalım, kazanılan bir puana mı sevinelim?
Tomane nasıl kaçar bu gol!..
Geçen hafta övgüler yağdırdığımız Tomane’ye yakışmadı 2 metreden topu dışarı atmak…
“Kazadır, nazardır” diyelim de; kaçan 3 puana ne diyelim?
Öncelikle bu yazımda yine vurgulamak istiyorum.
Oynadığımız 3 karşılaşmada da koca ilk 45 dakikayı adeta çöpe atıyoruz…
Takım ritmini bulmakta zorlanıyor.
Sebebi kesinlikle iyi irdelenmeli ve sorunun merkezi bulunmalı…
Örneğin ‘Muhsin-Gökhan Alsan’ ikilisi tutmadı…
Çarklar o bölgede sekteye uğruyor.
Burak Çalık…
Bu takımın beyni, merkezi…
Bir kez daha gördük!.
Plumain, O’nun yokluğunu biraz olsun kapatmaya çalıştı. İki haftadır eleştirilerin odağında olan ‘Savicevic ve Plumain’ ilk golün hazırlayıcısı olarak, hem de bugün ritmini bulan futbollarıyla ‘tam not’ aldı.. Yine de ‘ancak’ diyoruz!...
Dönelim Ahmethan’a, ’attığı gol kurtardı…’
Nurullah, ‘bu maçta gelecek haftalar adına korkuttu’
Boli, hafif sakatlığına rağmen sahadaydı, golde büyük zamanlama hatası yaptı ve hem golü yedik, hem de Boli, ‘kenara geldi.’
Sezon başından beri ‘en iyi ikili’ dediğimiz ‘Yalçın-Boli’ tehlikede, umarım korktuğumuz kadar değildir…
İkinci golden sonraki gibi bu kadar oyunu basitleştirmemiz lazım.
Landel, Pote ve Del Valle gibi tecrübeli ayakların ‘bize zor dakikalar’ yaşattığına şahit olduk…
Orta sahamızda acil revizyon şart…
Geçen sene merkezi teslim ettiğimiz Ferhat nerede gerçekten merak ediyorum?
Muhsin-Ferhat- Gökhan-Oğuz 4’lüsü yeter mi?
Kovid-19’u da göz önüne alırsak, ‘sanki yetmeyecek!...’
Sonuç olarak, Ertuğrul hoca ve ekibi tecrübesiyle elbette dokunuşlar yapacaktır ama zaman kaybetmemeli…
Şanslıyız fikstürden yana…
‘Unutmayın!.. maske-sosyal mesafe-hijyen….’