Fantastik öykü romanı yazarlarından Clive Staples Lewis’in aynı adlı romanından sinemaya uyarlanan Narnia Günlükleri’nin devamı olan Prens Caspiyan’ın hikayesiyle başlamak istiyorum.Filmin ilk versiyonunun adı Aslan,Cadı ve Dolap.Yeni versiyonunun konusu ise kısaca şu:
Narnia’nın büyülü dünyasından zaman,bizim dünyamızdan daha hızlı akmaktadır..Bu nedenle tren istasyonundan hareket eden Pevensey kardeşler, kendilerini bir sonraki durak olan büyücü kral Miraz’ın hüküm sürdüğü adada bulurlar.Şeytani ruhlu ve acımasız kralı devirebilmek ve Narnia’nın eski güzel günlerini geri getirebilmek için adanın genç prensi Caspian ve güçlü Aslanla ittifak yaparlar.Senaryoda işlenen konu, diğer fantastik filmlerde de görüldüğü gibi iyilikle kötülüğün mücadelesi özetle.Benzerleri olarak Yüzüklerin Efendisiyle Harry Potter serisini örnek gösterebiliriz.Esasen bu tarz öykülerin hemen hemen hepsi sembolik karakterler ve anlatımlar içerir.Hepsinde kurgulanan dünya ve içinde yaşananlar serüvenlerde kanaatimizce gerçekte insanın kendi içsel yolculuğu ve bu seyir neticesinde özündeki hiçlik boyutuna ulaşarak mutlak ışığı yakalaması anlatılıyor.Karayip Korsanları,Define Adası,Ben X, X Men,Superman,Spider Man ve benzeri tüm yapıtlarda bunu görebiliyoruz.
.Çok ilginçtir özellikle Ben X filmine dikkat çekmek istiyorum.Bir sinema dergisindeki tespite göre Ben X ifadesi Flamancada Ben Hiçim anlamına geliyor.Burada X sembolü,insan bilinmezini ifade eder.Örnekler çoğaltılabilir.Yine Yüzüklerin Efendisi filminin öyküsünde de benzer bir sembolik yöntem izlenmiştir.Dolayısıyla özellikle yeni genç nesil bu tarz uyarlamaları izlerken meseleyi insanın mutlak ışığa ve hakikate,aslı olan yaratıcı cevhere yolculuğu olarak değerlendirmesi onlara yepyeni ufuklar açacaktır.Bu noktada örneğin Fantastik Dörtlü filminde de doğadaki dört büyük elemente ve bunların karması olan beşinci element olan kozmik bilince göndermeler yapıldığı hemen sezinlenebilecektir.Keza Yüzüklerin Efendisi filminde de tıpkı psikanalizde olduğu gibi bilinçaltına doğru yapılan bir yolculuk söz konusudur.Ruhumuzdaki acıların,alt üst oluşların,marazların hikayesi anlatılır.Her fantastik kurgusal yolculuk,bilinç dışına yapılmaktadır.İnsanın bu yolculuktaki hakikat arayışı genelde mutlak karanlığın kalbine(hiçlik boyutuna) yapılan bir yolculukta düğümlenir ve odaklanır.Mutlak ışığa ulaşmanın tek yolu,mutlak karanlıktan geçer.Aranan hakikat nihayetinde bulunur ama her halükarda sonsuzluk denizinde varlığını eriten kahramanımız,sonsuzluğun aynı zamanda ulaşılmazlığını da müşahede eder.Tekten çoka bakış açısını edinmiş olarak zirveye ulaşmıştır ama gerçekte hayat ağacının dalları sonsuza uzanmaktadır.Gölge varlık olan vehmi benliğin var olmadığı fark edildiğinde zafer kazanılmıştır bir bakıma.Ayrıca film kahramanımız geçici arzuların doyurulması değil, onların tanınarak kontrol altına alınması ve sonuçta bilinçli benlikle bütünleşilmesi gerektiğinin de farkındadır. Bir de filmlerde genelde güç sembolü kullanılır.Yüzüklerin Efendisi filminde güç sembolü yüzüktür.Narnia’da ise Aslandır.Hakikat yolculuğunda kazanılan belli güçler söz konusudur.Önemli olan bu güçleri kontrol edebilmektir.Aksi taktirde o,insanı kontrolüne alacaktır.İnsana verilen büyük güçler büyük sorumluluklar getirecektir.Bu mesaj Spider Man(Örümcek Adam) filminde verilmiştir ve filmin ana temasını oluşturur.
Özetleyecek olursak Fantezi edebiyatı, Kadim Bilgilerden, efsanelerden ve felsefeden yola çıkarak farklı yaşam boyutlarında gezintilerle hayal gücümüzü geliştiriyor ve gerçek yaşamda faydalanabileceğimiz araçlar geliştirmemize ve sığınabileceğimiz alternatiflerin her zaman var olduğuna bizleri inandırıyor.Hayal edilen her şeyin mümkün olabildiği bir yaşam boyutunun varlığını bizlere hatırlatıyor.Dolayısıyla fantastik kurgu filmlerini ve fantezi öykülerini değerlendirirken insanın beş duyu düşünce sınırlarının ötesindeki evrensel gerçekliklere kapı aralayan bir tür olarak ele almalıyız.