Kentsel dönüşüm, 6306 sayılı Afet Riskli Yapıların Yenilenmesi Hakkındaki Kanuna göre, şehirlerde afet riski taşıyan yapıların belirlenip yaşanabilir duruma getirilmesi çalışmalarıdır. Bu yasa, Türkiye genelinde yıkılma riski taşıyan binaların tespit edilerek yeniden yapılmasını öngörür. Kentsel dönüşümde amaç, kaçak yapılaşmayla mücadele edilmesi ve depreme dayanıklı olmayan binaların devre dışı bırakılmasıdır. Bildiğimiz gibi ülkemiz bir deprem kuşağında yer almaktadır. 17 Ağustos Gölcük depremi, Van depremi, daha öncesinde Erzincan’da ve İzmir’de yaşanan büyük depremler, Kentsel Dönüşüm çalışmalarının, insan hayatının korunması noktasındaki önemini gözler önüne sermiştir. Aynı zamanda bu tarz doğal felaketler, yasa dışı kaçak yapılanmaların ve rant amaçlı yapılan dayanıksız binaların büyük ölçüde açığa çıkmasını da sağlamıştır. Bununla birlikte maalesef ülkemizde gerçekleştirilen birçok Kentsel Dönüşüm Projesi de çevresel faktörler ve doğanın korunması esası göz ardı edilerek ranta dönüştürülmek istenmiştir. Daha iyi yaşanabilir, planlı bir çevre edinme yerine, emlak piyasasının talepleri doğrultusunda kentler adeta beton yığınlarıyla dolmuştur.
Özellikle Samsun ilimizde, merkezden ziyade Atakum gibi yakın ilçelerde yoğunlaşan yüksek irtifalı konutlar ve inşaatlar, her geçen gün fazlalaşmaktadır. Her ne kadar planlı konut projeleri hayata geçirilse de insanların ihtiyaç duyduğu doğal yeşil alanlar her geçen gün azalmaktadır. Samsun’da Kentsel Dönüşüm anlamında özellikle eski binaların yeniden restorasyonuyla ilgili ciddi çalışmaların yapıldığı da bir vakıadır. Bu amaçla dış cephe izolasyonuyla ilgili bir çok eski binanın ihtiyacı giderilmiştir. Bununla birlikte maalesef hâlen bir çok konutun iskân raporunun olmaması da oldukça düşündürücüdür. Bildiğimiz gibi iskân raporu, bir binanın sağlamlığının ve içinde insanların gönül rahatlığıyla oturabileceğinin tescili hükmündedir. Bu noktada hayati bir öneme hâizdir. Bu önemli sorunun giderilmesinde Yapı Denetim Firmalarına da büyük bir görev ve sorumluluk düşmektedir.
Samsun’daki Kentsel Dönüşüm sorunlarıyla ilgili asıl dikkat çekmek istediğim husus, şehrin en merkezi semtlerinden birindeki çarpık yapılaşma ve eski binaların hâlen var olmasıdır. Resimde de gördüğünüz gibi manzara hiçte iç açıcı değildir. Yerel Yönetimler bazında uzun yıllardır Kentsel Dönüşümle ilgili ciddi çalışmalar yapılmakla birlikte Karadeniz’in incisi olan Samsun şehrimizin en merkezi yerinde insanın adeta içini karartan bir görüntünün olması, bir Samsunlu olarak beni üzmüştür. Bu durum da, İnşaat sektörüyle ilgili önemli teknolojik gelişmelerin yaşandığı bir dönemde şehir planlaması konusunda geri kaldığımızın bir göstergesi olmaktadır.
Kentsel Dönüşüm, her an yıkılmaya hazır eski evlerin gösterişli renklerde boyanmasıyla sağlanmaz. Alt yapısı yetersiz ve salgın hastalık riski taşıyan binaların dış cephe düzenlemelerinin yapılması ve dekorla süslenmesiyle hiç sağlanamaz. Bu lokal uygulamalar bir çözüm değildir. Her zaman insan sağlığı ve yaşamı için bir tehdit olmaya devam eder. Dolayısıyla gerek Samsun ilimizde, gerekse Türkiye genelinde Kentsel Dönüşümle ilgili ciddi yenilenme çalışmaları ve planlı uygulamalar acilen hayata geçirilmelidir.