Samsun'un Çarşamba ilçesine kurulma aşamasına getirilen biyokütle santralı, Samsun halkının uykularını kaçırmaya başladı.
Bu santralın kurulma çalışmaları bir yıl önce başlamış, araziler satın alınmış, kimsenin ruhu duymamış. Duyanlar, bilenler, izin verenler nedense hiç seslerini çıkarmamış!
Yıllar önce Rusya'da Çernobil vakası yaşandı. Karadeniz boydan boya etkilendi, sebzeler, meyveler, tarım alanları, içecek suyumuz zehirlendi. Kanser olayları çoğaldı, hastaneler kanser vakaları ile dolup taştı. Hala da devam ediyor.
Bu şehir bir mobil santral olayı yaşadı. Yürüyüşler yapıldı, tepkiler aylarca sürdü. İnsanlar Tekkeköy ve çevresinden sebze, meyve ve çeşitli gıda ürünleri almaz oldu.
Şimdi sırada biyokütle santralı var. Kapıdan içeri girmek üzere.
Biyokütle santralının bilinen hammaddesi; yakacak odun, odun kömürü ve hayvan gübresi. Bir termik santral olan biyokütle santralleri de diğer termik santraller gibi.
Tüm enerji üretimleri gibi biyokütle enerji üretiminin de doğal yaşama zarar verdiği ve daha da vereceği çok net olarak görülebiliyor. Ağaç kalıntıları ile beslenen santral, bunun yanında buğday vb. bitki sapları, göllerdeki kamışlar ve benzeri maddelerin yakılması yoluyla enerji üretiyor. Ancak yıl boyu santrali çalıştırabilecek kadar ‘yakıt’ toplanamıyor. Santralı çalıştıracak odunu, bitki saplarını bu bölgede nasıl temin edecekler?. Öylese bu santral yıl boyu neyle çalıştırılacak? Birisi çıksın açıklasın... Santral bölge insanının uykularını kaçırıyor. Bu santrale Çarşamba izin vermeyecektir, tıpkı Terme’de olduğu gibi. Terme’de Çin firması arkasına bile bakmadan kaçmıştı.