Öncelikle Samsunspor’un kötü bir takım olduğunu söylersek haksızlık etmiş oluruz.
Eldeki malzeme ile bu kadar olabiliyor. Ne kendimizi nede Samsunspor camiasını yıpratmaya gerek yok!
Ümraniyespor maçında gördük ki kendi takımımızın içinde takıma ayak uyduramayan futbolcular var.
Maça iyide başlamıştık, Fofana ile kaçırdığımız bir pozisyon var ki hakem maskesi giymiş Bülent Birincioğlu net penaltıyı utanmadan sıkılmadan adeta es geçti!
Her iki takımın kontrollü ve dengeli oyunu maalesef hakem kılığına girmiş bu adam tarafından Samsunspor aleyhine döndü!
Zaten ayakta kalan futbolcularımıza gerekli desteği veremeyen yetersiz arkadaşlarımız sayesinde de kırmızı kart ile beraber direncimiz düştü.
Ve Kaçınılmaz sonuç ortaya çıktı…
Hakemlerle ilgili her ne kadar konuşmak istemesem de bu maçın sonucuna doğrudan etki yapan Bülent Birincioğlu'nu şiddetle kınıyorum!. Fakat şunu da söylemeden geçemeyeceğim, hakemler art niyetli de olabilir, hata da yapabilir…
Asıl mesele kendimize bakmamız gerekiyor, üst üste yapılan pas hataları ile maç içerisinde özgüvenimizi adeta kaybettik.
Samsunspor bu kadar acizce dağılmamalıydı!
Fiziksel, zihinsel yorgunluk nedeniyle tempo düşüklüğü yaşanabilir!. Ama savaşmadan formayı terletmeden skora razı gibi oynamak anlaşılır gibi değil. Bu durum benim gibi tüm taraftarımızı çok üzdü.
Samsunspor geri bloğunda formsuzluk ve yetersizlik zaman zaman kendini fazlasıyla hissettiriyor. Gerek sağ gerek sol kanatlar çok etkisiz kaleci dahil stoperlerde ağır.
Kademeye girmekte zorlanan geciken genç arkadaşların bu on birin adamı olmadıklarına bir kez daha şahit olduk hep birlikte. Her ne olursa olsun Samsunspor bu şartlar altında ligin sonuna kadar ilk altı hedefinden vazgeçmeyecektir.
Defans bloğunda hata yapmayan, kanatları kullanabilen bir Samsunspor, oynadığı futbolun neticesini tabelaya yansıtabilir.
Yeter ki gelecek vadeden arkadaşlarımızın kendilerini biraz daha geliştirsin. Artık bu maç geride kaldı Denizli maçında yakaladığımız o atmosferi Menemenspor maçına taşıyıp kaldığımız yerden devam edelim. Bu takım iyisiyle, kötüsüyle bizim…
Kızmak yok, küsmek yok! Elbet güzel günler de göreceğiz yeter ki birbirimize sıkı sıkıya sarılalım…