Samsunspor öyle ya da böyle, devre bitimine bir hafta kala 30 puan ve averajla 3. sırada yerini aldı.
Salgın dedik, sakatlık dedik, yabancı oyuncuların formsuzluğu dedik, buralara kadar bir şekilde geldik.
Bu bir başarıdır ve asla tesadüf değildir.
Fakat;
Samsunspor iyi futbol oynayamıyor. Zaman zaman oynadığı iyi futbolu da 90 dakikaya da yayamıyor. Yani süreklilik yok. Takım oyundan belli bölümlerde düşüyor.
Ertuğrul hoca çok pozisyona giriyoruz ligin en çok topla oynayan takımıyız diyor. Diyor demesine de; gol atamayıp sonuca gidemezsek bunların bir önemi var mı hocam?
Puan ya da puanlar, topla oynama yüzdesi en çok olan takımı verilmiyor ki!
Samsunspor yabancılardan verim alamadı. Alamadığı gibi yerli transferlerden de umduğunu bulamadı.
Bu da şansızlık mıdır başka bir şey mi bilemiyorum?
Bu konu uzadıkça uzar ve tartışılır.
Devre arası, Samsunspor için ciddi bir fırsattır! Bu dönemde atılacak olumlu hamleler bizi mutlu sona götürür.
Bizler de taraftar olarak, camiamıza ve alacağı her karara saygı göstermek zorundayız…
Neyse gelelim maçın değerlendirmesine Nadir Savicevic ve Kerem Can'ın yokluğunu hissettiğimiz bir maç oldu.
Öne çıkan oyuncularımız her zamanki gibi Burak Çalık’tı tartışmasız. Takımın en iyisiydi...
İlyas Kubilay ise deyim yerindeyse takımını kurtaran kaptan gibiydi. O vermiş olduğu akıl dolu ara pası ise müthişti. Golle de sonuçlanması ayrı anlam kattı!
Soğuk Ankara akşamında içimizdeki buzları adeta eritti.
Nurullah'ın yediği gol ise düşündürücüydü. Kerem Can'ın yokluğu ise bariz şekilde belliydi.
Sol kanadımız çok sırıttı bu maçta...
Her şeyden önemlisi 3 puanı almaktı.
Şimdi hedefimiz kalan Adanaspor maçını da alarak hem seriyi 4’e çıkarmak, hem de devreye morali girmek olacak.
Devre arasında da Ertuğrul Sağlam'ın hamlelerini, çok merak ediyorum.
Kulübümüz için her şeyin hayırlısı olması dileği ile yeni yılınızı tebrik ediyor, sağlıklı güzel bir yıl diliyorum.
Kalın sağlıcakla...