Metin Burma’ nın pankartlı ifşaatının ardından pek meraktaydım doğrusu.
Geçmişte susmayı tercih etmişti Adem Bektaş ama bu defa belki bir şeyler söyleyebilirdi.
Yener Cabbar’ ı ziyareti sırasında söylediklerini gazetede okudum. Cabbar’ ı ziyaretinde söylediklerinde de gazetede verdiği tam sayfa ilanlarda da, Burma’ nın iddialarını yalanlıyor Adem Bektaş.
Oysa Metin Burma, pankartlı ifşaatında ileri sürdüğü bu ve bunun gibi iddiaları daha önce de söylemişti.
Burma, gazetecilerle bir araya geldiğinde de buna benzer iddiaları dillendirir dururdu.
Adem Bektaş anca şimdi hatırladı Metin Burma’ nın iddialarını yanıtlaması gerektiğini.
Doğrusu, Adem Bektaş’ ın bunca yıl sonra yaptığı çıkışı yadırgamadım değil. İçeriğe değil itirazım. İddialara yanıt vermek en doğal hakkıdır buna kimsenin söyleyecek sözü olamaz.
İtirazımız üç yıl beklemiş olmasınadır.
Dün Metin Burma’ yı aradım. “Ne diyorsun bu ilanlı itiraza” diye.
“Muhatap almam o kişiyi” dedi. Burma.
Şaşırdım, “Rakibini muhatap almayacak da kimi alacak” diye de düşünmedim değil.
Burma’ da “Cevap vermek için neden üç yıl bekledi” diye soruyor.
“Unuttuğunu zannediyor insanların, şimdi çıkışı ondan” diyor.
Metin Burma, Bektaş’ ın itirazına temel oluşturduğu 27 milyar liralık borcun tamamının eski yönetime ait olmadığını daha öncede söylediğini yineliyor ve “Beni buradan yalanlamaya çalışıyor. Oysa Ben daha önce de defalarca söyledim. İddia ettiğimiz bu borcun 22 milyar lirası Atakum’ a ait diye, aklı sıra kafa karıştıracak” diyor.
Burma, “Üç yıl önce cevap vermiş olsaydı, o zaman muhatap alabilirdim” diyor. Metin Burma, her ne kadar muhatap almayacağını söylese de Bektaş ile arasında üç yıl ardan sonra başlayan kavgadan kim galip çıkacak merak ediyoruz doğrusu.