Cevat Öncü, gerek yönetim kurulunda bir üye olarak ve gerekse başkan olarak İnşaat Mühendisleri Odası Samsun Şubesinde uzun süre görev yaptıktan sonra, İMO'nun aldığı ilke kararı gereği üç dönem kuralına uyarak, hafta sonu yapılan genel kurulda yeniden aday olmadı.
Öncü görevini bırakırken yaptığı konuşmada söyledikleriyle önemli bir katkıda bulundu.
Cevat Öncü ''Bizler gerek ulusal gerekse yerel siyasetçiler ve yöneticiler tarafından sıklıkla 'siyaset yapmakla' suçlanır dururuz. Evet siyaset yapıyoruz ama politika yapmıyor mesleğimizin siyasetini yapıyoruz. Ülkemizin, bölgemizin, kentimizin ve ulusumuzun çıkarları doğrultusunda meslek alanımız ile ilgili veya ilişkili konularda görüş ve önerilerimizi ortaya koymak ve kamuoyu ile paylaşmaktan asla geri durmadık ve durmayacağız.'' diyerek başladığı konuşmasında başta imar affının getireceği sakıncalar olmak üzere gerek ülke genelinde ve gerekse Samsun özelinde de sakıncalı bulduğu uygulamalara dair düşüncelerini de dile getirdi.
Bunlardan biri ulaşım ve çevre yolu ile ilgiliydi.
Kentlerin şehirlerarası transit geçişlerde trafik yükünü hafifletmek için uygulanan en belirgin uygulamanın çevre yolları olduğunu söyleyen Öncü, Samsun'da daha önce bitirilmiş ve kullanıma sunulmuş olması gereken doğu ve batı çevre yollarının henüz projelendirme aşamasında olduğunu buna rağmen proje hazırlanırken mesleki odalardan görüş alınmamasını eleştirdi.
Büyükşehir'in uygulamaya koyduğu projelerde İMO gibi şehre katkı sunacak meslek örgütlerinden görüş alınmadan yapılan projelerin ortaya çıkardığı çirkinliğe örnek olarak da Belediyeevleri önündeki katlı yolu örnek gösterdi.
Ulaştırma biliminin inşaat mühendisliği meslek disiplini içerisinde yer alan ana bilim dallarından birisi olduğunun altını da çizen Cevat Öncü, ''Bu konuda uzmanlığı ulusal düzeye ulaşmış pek çok meslektaşımız ve öğretim üyesi akademisyenlerimiz bulunmasına rağmen ulaştırma ve ulaşım konusunda meslek odalarımızla yerel yöneticilerimiz maalesef yeteri kadar görüş alışverişinde bulunmamaktadırlar.'' dedi.
İmar planı değişikliklerinde de kendilerine danışılmadan uygulanmaya çalışıldığını ancak bu türden projelerde yapılacak hataların şehrin geleceğinde içinden çıkılmaz durumlara neden olacağına da değinen Öncü daha sonra konuşmasını şöyle sürdürdü:
'' Yine bir önceki Büyükşehir Belediye Başkanımızın yoğun gayret ve çabaları ile kamyon garajı, borsa sitesi, balık hali gibi unsurları kaldırarak şehre kazandırdığı ve gayet güzel ve özenli bir şekilde peyzajı yapılıp kullanıma sunulmuş olan bölge adeta tahrip edilircesine, yine ulaştırma bilimine aykırı bir şekilde ilçeler arası minibüs garajı ve çağrı merkezi inşaatlarına başlanmıştır. Söz konusu uygulamalar mimarlar odamız tarafından dava konusu yapılarak yürütmenin durdurulması kararları verilmiştir. Büyükşehir yönetimi, yargı kararlarından rahatsızlık duymuş olmalı ki bu kez liman kavşağından bandırma vapuruna kadar uzanan ve halen en az yüzde 80 lik kısmı aktif yeşil alan olarak kullanılan söz konusu bölgeyi millet bahçesine dönüştürülmek üzere adımlar atılmaktadır. Bu kararın hangi amaç ve uygulamalara yönelik olarak alındığını çok uzun olmayan bir zamanda göreceğimizi tahmin ediyorum.''
Konuşmasının son bölümünde deprem riski, parsel bazlı imar tadilatları, kentsel dönüşüm ve konut imalatları gibi konulara değinen Cevat Öncü'nün veda konuşmasında en dikkat çekici unsurlardan biri de, ''Zaaf olarak nitelendirdiği'' imar affıyla ilgiliydi, imar affı uygulaması diğer meslek örgütleri tarafından da sert şekilde eleştirilmiş hatta bu uygulamayı 'tabutluk' olarak tanımlayanlar bile olmuştu.
Son söz:
Cevat Öncü gibi mesleki birikimini şehirle paylaşabilen iyi yetişmiş insanlardan faydalanmayı meslek örgütlerindeki görev süreleriyle sınırlandırmamalıyız.
Her zaman söylerim, yine söyleyeceğim.
Türkiye'nin büyük sorunlarından biri münevverlerinin düşündükleri ve inandıkları doğruları halkla paylaşmadan çekinmeleri olmuştur.
Bu nedenle düşüncelerini toplumla paylaşan Cevat Öncü gibi insanların, STK'lardaki görev süreleri bittikten sonra da şehre sunacakları katkıları olacağını düşünmüşümdür.
Umarım ve dilerim Cevat Öcü'de, daha önceki örneklerinde gördüğümüz gibi ''Benden bu kadar'' diyenlerden olmaz.