Çorum Temmuz ayında gerçekleştirdiği 604 milyon dolarlık ihracatıyla, TR-83 bölgesinde birinci sırada yer almış.
Çorum bu başarısıyla Temmuz ayında ihracat artışı gerçekleştiren şehirlerarasında İstanbul'un ardından Türkiye genelinde de ikinci sıraya kadar yükselmiş.
Samsun'un Temmuz ayındaki ihracatı ise 138 milyon dolarda kalmış.
Bu haberi dün gazete ''Çorum başardı, darısı başımıza'' manşetiyle duyurmuş.
Çorum ekonomisini, Samsun ekonomisiyle ölçecek değilim elbette.
Samsun, Bafra, Çarşamba ve dahi Vezirköprü ovalarının yarattığı zenginliğinin etkisiyle her alanda hala Çorum’dan daha büyük bir şehir
Ve fakat.
Samsun bu özelliğini daha ne kadar korur bilemiyorum.
Sorun şudur:
Samsun imkanlarını doğru kullanamıyor zira.
Çorum nasıl başardı?
Bunu merak ediyoruz.
''Çorum mucizesi'' olarak da adlandıracağımız bu başarı, akşamdan sabaha gerçekleşmiş bir olgu da değildir.
Mucizenin temelinde yaklaşık 35 yıl kadar önce başlatılan zihniyet devrimi yatmaktadır.
Ülkemizde 80'li yıllarda başlayan sanayileşme çalışmaları sırasında gerçekleştirdiği atılımla ''Anadolu kaplanları'' arasında adı anılan ilk şehirlerden biri oldu ve Çorum’a bu mucizeyi yaratabilmek için bir Belediye Başkanı ve bir TSO Başkanı yetti aslında.
O Belediye Başkanı Rahmetli Dr. Turan Kılıçcıoğlu'ydu.
''TSO Başkanı kimdi?'' diye soracak olursanız, o da Rahmeti Rahman’a kavuşmuş, emekli bir öğretmen olan Ümit Uzel di.
Çorum'da ilk OSB kurulurken, Türkiye genelinde yatırımcılara davetiye çıkarılmıştı.
Çorum Belediyesi, Çorum'a yatırım yapacak müteşebbise her türlü desteği vermeye hazırdı.
Fabrika mı kurulacak?
Samsun'da yatırımcılara arsa tahsisi yapılırken bile türlü zorlukların çıkarıldığı o dönemlerde, Çorum Belediyesince, yarımcılar için fabrika inşatları sırasındaki en büyük harcama kalemleri arasında sayılan hafriyat çalışmaları gibi bütün altyapı hizmetleri ücretsiz olarak yapıldı.
Çorum, sanayi yatırımı için cazibe merkezine dönüştürüldü yani
O süreçte Samsun'da neler oluyordu peki?
OSB'de yatırım için kendine yeterli arsa bulamayan Yıldız Entegre, Kocaeli'ne gidiyordu mesela.
Samsun Makine Sanayi de, benzer bir sorun nedeniyle 7-8 yıl kadar önce, dükdil boru fabrikasını Adana'ya taşımıştı biliyorsunuz.
Yatırımcıların Samsun'da yaşadığı sorunlar yeterli alan bulamamakla da sınırlı değil aslında.
CHERY fabrikasının Samsun'da kurulması için gerekenin yapılmasına dair yazılarım sırasında, Samsun'da yatırımcılara 'yolunacak kaz' gibi bakıldığını anlatmaya çalışmıştım.
Çorum'da yatırımcılara ''yeter ki Çorum'a yatırım yapın, biz size her türlü kolaylığı sağlarız'' denildiği dönemde Samsun'da ise yatırımcılardan, deyim yerindeyse, bin dereden su getirmeleri isteniyordu.
Her türlü zorluk çıkarılıyordu yani.
İki gün önce Yener Cabbar da köşesinde ''OSB sözü yoruldu'' başlığıyla kaleme aldığı yazısında yeni OSB'nin kurulması aşamasındaki gecikmelere dikkati çekmişti.
Yeni OSB projesi aslında ilk olarak Canik Eski Belediye Başkanı Osman Genç tarafından ortaya atılmıştı.
Hala somut bir adım atılmış değil oysa.
'Cek-cak'la vakit geçiriyoruz.
Hal böyleyken, bizde bu köşeden ''CHERY'yi de kaçırmasak bari'' diye yazıyoruz.
Unutmayın; Çorumun altın rafinesi sahibi Ahlatcı'sı var...