Güvenlikçiyi de anlamak için, o görüntüleri defalarca izledim.
Her defasında yüreğim bir kere daha kanadı.
Eşime de ”izle” dedim.
Onun da yüreği kanadı biliyorum.
Ana çünkü bilir, o çocuğun anası ne hissetmiştir.
Kızının yanağında o güvenlikçinin tokatı patlarken.
Bire bir aynı şeyleri hissetmiş olamayız, ama ben de babasının yerine koydum kendimi. Oğlumun başına hiç böyle bir şey gelmedi, bilmiyorum o bakımdan bende yaratacağı travmayı.
Ama tahammül etmek çok zor olmalı.
Çocukları şiddete uğrayan ana ve babalara Tanrı’dan sabır dilerim.
Rektör’ ü mesela bağışlasınlar dilerim.
Üniversitesinde kendisine emanet ettikleri evlatları tokatlanırken izlemekle yetindiği, dahası o iğrenç olayı 6 gün sonra hatırladığı için.
Rektör Bey, unutmayınız çocukları size emanet ettiler ana ve babaları.
Çocuklara sevginizi göstermediniz, ana ve babalarına saygılı olunuz ve biraz daha duyarlı davranınız lütfen.
Rektör kendisine emanet edilen çocuklara sahip çıkmaz ve olaylara böylesi duyarsız kalırsa, göreceksiniz ileride durumdan vazife çıkaracak güvenlikçe sayısı da artacaktır.
Çocuklar, Cuma günü tokatlandı Üniversite bahçesinde.
Rektör olayı ne zaman kınadı peki. Çarşamba günü geldi bize olayı kınadığına dair basın açıklaması.
Açıklama dediysek, olayın şiddetle telin edildiğini falan zannetmeyin sakın.
Yaratılmak istenen algı, üniversitesinin böyle bir olayla gündeme gelmesine neden oldukları için suç öğrencilerindir.
Rektör, “Öğrencilere açıklama yapmaları için yer gösterdik ama onlar barikatı aştılar” diyor.
Bu açıklamadan benim anladığım“Beni ve üniversitemi rezil ettiğiniz” demeye getiriyor Rektör. Açıklamanın sonunda da olayla ilgili soruşturma başlatıldığı notunun düşülmesi ihmal edilmiyor.
Meşrutiyet döneminin MaarifNazırı Emrullah Efendi (Milli Eğitim Bakanı) ne güzel söylemiş, “Şu mektepler olmasaydı ne güzel idare ederdim maarifi” diye
Öyle inanıyorum ki, öğrenciler olmasaydı bizim Rektör de pek güzel yönetirdi üniversiteyi.